"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1228 E., 2023/483 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2014/510 E., 2020/660 K.
Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince katılma alacağı talebinin kısmen kabulüne, değer artış payı alacağının reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlığında müvekkilinin katılma alacağı, değer artış payı alacağı bulunduğunu, davalı adına olan ... Mah. ... Cad. ... Konutları ... Sitesinde yer alan daire, yine bu adres yakınında yer alan tapulu arsa, ... Mah. .... adresinde kayıtlı daire, ... Mah. ... Sok. ... adresinde yer alan tapu tahsis belgeli daireler bulunup ayrıca davalının boşanma davası açıldıktan sonra sattığını yeni öğrendikleri ... plakalı araç bulunduğunu belirterek; mal rejiminin tasfiyesini, belirsiz alacak olarak şimdilik 100.000,00 TL katılma alacağı ve değer artış payı alacağının faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 25.03.2018 tarihli ıslah dilekçesinde; 100.000,00 TL olan taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 606.861,50 TL artırarak ...'ndaki 6 nolu daire için 131.000,00 TL, 9 nolu daire için 163.000,00 TL, dükkan için 110.000,00 TL, ...'taki daire için 284.000,00 TL, araç için 18.861,50 TL olmak üzere toplam 706.861,50 TL alacağın faiziyle tahsili talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının beyanlarının gerçeklerden uzak olduğunu, davacının davaya konu mallarda hiçbir alacağı olmadığını, zira davaya konu malların, müvekkili tarafından evlilikten önce alınmış olup, davacının hiçbir katkısı olmadığını, ayrıca yine davaya konu tapu tahsis belgeli taşınmazın ise müvekkilinin babasından miras kalmış olup kişisel mal olduğunu, davacının evlilik birliği boyunca, eve katkıda bulunmadığı gibi müvekkilini sürekli kendi yaptığı borçları ödeme mecburiyetinde bıraktığını; müvekkiline ait araçtan istenilen sürüm değerinin de kabul edilemeyeceğini, davacının hiçbir katkısının olmadığını, evlenmeden önce müvekkili tarafından alınan aracın satımı ile tekrar alınan aracın müvekkilinin kişisel malı olduğunu, Esenyurt'ta bulunan taşınmazın henüz tapusunun alınmış olmadığını; taraflar arasında boşanma davasının olduğunu, zina veya hayata kast nedeni ile boşanma halinde hakimin, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebileceği hükmü bulunup bu sebeple müvekkilini yıllarca aldatan davacının katılma ve değer artış payı alacağının kaldırılması gerektiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu İstanbul İli ... İlçesi ... Mahallesi, 10359 Ada 14 Parsel'de bulunan taşınmazın davalıya miras yolu ile intikal ettiği, taşınmazın intikal tarihinden sonra değerinin artmasına yönelik bir iyileştirme yapıldığının bilirkişi raporlarında tespit edilemediğinden davacının bu taşınmaz hakkında katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağına yönelik talebinin reddedildiği; İstanbul İli ... İlçesi ... Mahallesi 3174 Parsel'de bulunan taşınmazın davalı tarafından ... Konut Yapı Kooperatifinin 30.01.2017 tarihli müzekkere cevabında davalının kooperatife üyeliği sebebiyle yapmış olduğu ödemelerin tarafların evlilik tarihinde tamamlandığı, açıklanan sebeplerle bu taşınmazın davalının kişisel malı olduğu, bu taşınmazda evlilik sonrasında tadilat ve iyileştirmeler yapıldığı tespit edilemediğinden davacının bu taşınmaz hakkında katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağına yönelik talebinin reddedildiği; dava konusu İstanbul İli ... İlçesi ... Mahallesi 2945 Ada 49 Parsel'de bulunan taşınmazın davalı tarafından ... Yatırım Ortaklığına yapılan peşinat ve taksitlerin ödendiği, boşanma dava tarihi itibarıyla bu taşınmaz sebebiyle ödenmeyen kredi taksitlerinin bulunduğunun anlaşıldığı, davalı vekilinin 30.05.2019 tarihli esasa ilişkin beyan dilekçesinde dava konusu Esenyurt'ta bulunan taşınmazın boşanma davası açılış tarihine kadar olan ödemelerden ara ödemelerin yine başkalarından alınan borç ile gerçekleştirildiği hususundaki beyanı cevap dilekçesinde yer almayıp dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra ileri sürüldüğü bu hususun iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, bu hususta davacı tarafın açık muvafakatinin de bulunmadığı anlaşılmakla taşınmazın başkalarından alınan borçlarla ödemelerinin bir kısmının gerçekleştirildiği hususunun hükme esas alınmadığı, tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısı göz önüne alınarak mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarlarının belirleneceği, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabileceği, kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemelerin, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirileceği, dosyada mevcut kredi geri ödeme belgelerinden taşınmaz sebebiyle çekilen kredinin bir kısmının boşanma davası açılmadan önce ödendiği, boşanma dava tarihi itibarıyla ödenmeyen taksitlerin bulunduğu, 27.02.2020 tarihinde sunulan hesap bilirkişisi raporunda boşanma dava tarihine kadar yapılan toplam ödemeler ve peşinatın tespit edildiği, ödemeler ve peşinatın kişisel mallarından ödendiği hususunun davalı tarafça cevap dilekçesinde ileri sürülmediği ve beyan dilekçesi ile öne sürülmesinin iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğundan ödenen peşinat ve kredi taksitlerinin edinilmiş maldan ödendiğine kanaat getirildiği, dava konusu taşınmazın karar tarihine en yakın rayiç değerinin 580.000,00 TL olduğu anlaşılmakla 580.000,00x122.624,00/252.500,00 = 281.670,97 TL edinilmiş mal olduğu, bu taşınmaz sebebiyle davacının 140.835,48 TL katılma alacağı olduğunun anlaşıldığı; dava konusu ... plakalı aracın 29.09.2008 tarihinde davalı tarafından satın alındığı, boşanma dava tarihinden sonra 3. kişiye devredildiği, aracın edinildiği tarih itibarıyla edinilmiş mal olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde dava konusu aracın müvekkilinin evlenmeden önce alınan aracın satım bedeli ile alındığını ve kişisel mal olduğunu iddia ettiği, Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında davalının pasif araç sorgulaması neticesinde davalı adına kayıtlı ... plakalı araç tespit edilmiş olup bu aracın davalı tarafından satın alınma tarihinin 26.12.2002 olduğu, bu aracın da edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde alındığı ve edinilmiş mal olduğunun anlaşıldığı, dava konusu ... plakalı aracın karar tarihine en yakın değerinin 81.200,00 TL olduğu, davacının bu araç üzerinden 40.600,00 TL katılma alacağı olduğunun tespit edildiği; davacının ıslah dilekçesinde dava konusu ... plakalı araç sebebiyle 18.861,50 TL talep ettiği gerekçesiyle davacının ... İlçesi ... Mah. 2945 Ada 49 parselde yer alan taşınmaza yönelik katılma alacağı talebinin kısmen kabulü ile 140.835,48 TL' nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının ... plakalı araç üzerinde katılma alacağının kabulü ile 18.861,50 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer taşınmazlara yönelik katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu diğer taşınmazlar yönünden de davacının katılma alacağının kabulü gerektiğini, kabulüne karar verilen miktarların yanlış hesaplandığını, bir kez ıslah etme hakları olduğundan Mahkemece belirtilen tutarı kabul ettiklerini ileri sürerek kabul edilen miktarlar ve reddedilen yönlerden istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, kararın hüküm kısmında 5 numaralı karar ile "Davacı tarafından yatırılan 10.908,90 TL'nin davalıdan alınarak davacıya iadesine" şeklinde kurulan hükmün açıklayıcı olmadığı gibi hükmedilen rakamın neye ilişkin olduğunun belli olmadığını, reddedilen kısmın müvekkiline yüklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece 27.02.2020 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ancak yine de bilirkişi raporunun aksine taşınmazdaki katkı payı alacağı olarak 140.835,48 TL'ye hükmedildiğini, ancak hatalı ve hukuki dayanaktan yoksun raporda dahi 137.921,65 TL olarak tespit edildiğini, taşınmazın natamam durumunun, tanıkların beyanları, alınan borçlar, çekilen kredilerin hiçbir şekilde hesaba katılmadığını, dayanaksız bilirkişi raporu ile hukuki dayanaktan yoksun karara hükmedildiğini, dava konusu taşınmazın, inşaat firmasının içinde bulunduğu durum nedeni ile tamamlanmayıp tapusunun verilmediğini, bu hususun yargılama sırasında öğrenildiğini, dava konusu yerin sahibi olan firma ... İnşaat şirketinin, ekonomik krizi bahane ederek konkordato ilan etmiş olup tapularda bu firmanın ipotek ve hacizleri olduğundan tapu devrini yapmadığını, müvekkilinin bu taşınmazı dahi alamama ihtimali ile karşı karşıya kaldığını, bu sebeple tapu iptal tescil davası açıldığını, taşınmazın halihazırda, ilk keşifteki hali ile durduğunu, İnşaat firması iflas ettiğinden hiçbir iş yapılmadığını, Mahkemeden yeniden keşif yapılması istenmesine rağmen taleplerinin yerine getirilmediğini, açılan tapu iptali tescil davasının bekletici mesele yapılması taleplerinin de hukuka aykırı olarak reddedildiğini, davacının taleplerini net bir şekilde belirtmediğini, iddiaların ispat edilemediği gibi iddialarına dayanak belge, makbuz, fatura da sunamamış olmasına rağmen davalı aleyhine hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Esenyurt'ta bulunan taşınmazda davacının hiçbir hak ve alacağı olmadığını, boşanma davası dosyasında görüleceği üzere davacının müvekkiline borç bırakarak evi başkası için terk ettiğini, müvekkilinin taşınmazı taksitle ve senetle aldığını, bunları ödeyebilmek içinde yakınlarından altın borç para almış, kredi çekmiş, çocukların büyüyen hesaplarını bozdurmuş olduğunu, delil listesinde tüm bu hususların bulunmakta olduğu gibi, ilgili yerlerden getirtilmesi istendiğini, ancak Mahkemece delillerinin dahi toplanmadığını, borçların hesaplamaya katılmadığını, müvekkilinin ödediği borçların düşülmesi gerektiğini, ödemelerin düşülmesi halinde davacının hiç bir hak ve alacağının olmadığının görüleceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte borçlar düşülüp natamam hali ile hesap yapıldığında 67.077,00 TL katılma alacağı olabileceğini, ancak müvekkilince yapılan ödemeler, krediler ve alınan borçlar düşüldüğünde, natamam taşınmaz değeri de değerlendirmeye tabi tutulduğunda davacının hiçbir hak ve alacağının olmadığının da görüleceğini, bu sebeple yeniden hesaplama yapılarak karar verilmesi gerektiğini, davacının evlilik birliği içinde bir başkası ile evli gibi hayat yaşadığını, davacının katılma alacağının kaldırılması ve azaltılması gerektiğini, yine davaya konu aracın evlilik birliği öncesi sahip olunan aracın satılarak satım bedeli ile alındığını, kişisel malın ikamesi yerine geçtiğini, davacı tarafın burada da katkısı olmadığını ileri sürerek karardaki aleyhe hükümlerin kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak itirazları ve istinaf sebepleri doğrultusunda taşınmazın mevcut natamam durumunun ve müvekkilinin peşinat öderken aldığı borçların hesaplamada dikkate alınarak katılma alacağının yeniden hesaplanmasına, haksız taleplerinin reddine, Bakırköy 4.Tüketici Mahkemesinin 2020/424 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, dava konusu aracın, evlilik öncesi kişisel mal olan aracının satılarak alımından kaynaklandığından, araç üzerinden hesaplanan katılma alacağı hükmünün kaldırılarak davacının taleplerinin reddine, boşanma davası dosyası da göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ..., ..., eski 3174 parselde kayıtlı 19 nolu bağımsız bölümün davalı tarafça 20.05.1988 tarihinde ... Konut Yapı Kooperatifine üyelik kaydının yapılarak edinilip ödemelerin 10.09.1993 yılında, evlenme tarihinden önce tamamlandığı, sitenin kentsel dönüşüme tabi tutulduğu; ..., .... Mah., eski 1540 ada 4 parsel (yeni 19359 ada 14 parsel) sayılı taşınmazın 12.06.1986 tarihli tapu tahsis belgesi ile davalının babası ... adına tahsisli olduğu, yine davalının ... Yatırım Ortaklığı, İnnovia 4 projesi kapsamında A7 Blok, 2. kat, 27 nolu daire için adı geçen yüklenici şirket ile 17.11.2011 tarihli ... İnşaat Yapım Sözleşmesi imzaladığı, 50.000,00 TL peşinat ödenip, 202.500,00 TL kalan borcun taksitler halinde 25.12.2016 tarihine kadar ödeneceği, boşanma dava tarihine kadar 23 taksit karşılığı 79.876,00 TL' nin ödendiği, boşanma dava tarihinden sonra 122.624,00 TL ödenmesi gereken borç kaldığı; davaya konu ... plakalı aracın 29.09.2008 tarihli satışla davalı adına kayıtlı iken 07.09.2015 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye satılarak devredildiği, öncesinde davalı adına kayıtlı olan ... plakalı aracın 13.01.2009 tarihinde davalı tarafça dava dışı üçüncü kişiye satılarak devredildiği; somut uyuşmazlıkta tüm dosya kapsamından, davaya konu ..., ...'daki bağımsız bölümün davalı tarafça evlilik birliğinden önce edinilmiş olup, ..., ...'daki taşınmazın ise davalıya babasından mirasen kaldığı anlaşılıp taşınmaz üzerindeki davaya konu dairelerin de evlilik birliğinden önce yapıldığı, dolayısıyla davalının kişisel malı olup davacının anılan taşınmazlarda katılma alacağı bulunmadığı, davacı tarafça gerek bu taşınmazlara yapılan katkı hususunda bir açıklamada bulunulmayıp gerekse taşınmaz değerlerine ilişkin sunulan bilirkişi raporlarında taşınmazlara ilişkin herhangi bir iyileştirme/tadilat yapılmadığının bildirildiğine göre davacı tarafça değer artış payı alacağı talebinin de ispat edilmediğine; ...'ta bulunan 27 nolu dairenin 17.11.2011 tarihinde davalı tarafça yüklenici ile imzalanan sözleşme ile edinilip boşanma dava tarihinde taşınmazın yaklaşık %45 oranında tamamlanmış halde olduğu ve teknik bilirkişiler tarafından boşanma dava tarihi itibarıyla durumu dikkate alınarak güncel değerinin belirlendiği, yüklenici şirketin konkordato ilan ettiği bildirilip davalı tarafça da tüketici mahkemesinde taşınmaz için tapu iptali ve tescil talepli dava açıldığının beyan edildiği, bu halde edinim tarihine göre taşınmazın davalının edinilmiş malı olup davalı tarafça çekilen kredilerin taşınmazın alımı için çekildiği, borçların bu taşınmaza ilişkin olduğu soyut tanık beyanları haricinde ispatlanamadığına göre, Mahkemece boşanma dava tarihine kadar ödenen kısım ve kalan ödemelerin belirlenip edinim tarihindeki miktarla oranlanarak dairenin boşanma dava tarihindeki durumuna göre güncel değerinin belirlenerek yapılan hesaplama ile bu taşınmaz yönünden davacının katılma alacağının hesaplanıp katılma alacağı belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi davaya konu aracın edinim tarihi itibarıyla davalının edinilmiş malı olup güncel değerin yarı oranında davacının katılma alacağı bulunduğuna, her ne kadar davalı tarafça evlilik öncesi alınan araç satılarak davaya konu araç alındığı beyan edilmiş ise de davaya konu aracın alım tarihinin 29.09.2008 tarihi olup evlilik öncesi alındığı iddia edilen ... plakalı aracın satış tarihinin 13.01.2009 tarihi olduğu nazara alındığında aracın alımında kullanılmadığının anlaşıldığına, bu halde Mahkemece davacı tarafın ıslah dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak araç yönünden katılma alacağına hükmedilmesinde de isabetsizlik bulunmadığına, yine Mahkemece kabul edilen kısım yönünden davacı tarafça yatırılan tamamlama harcının hükümle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde hüküm tesisinde de bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle; taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaya konu kayıtlı taşınmaz ve aracın, davalının kişisel malı niteliğinde olup olmadığı, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olup olmadığı, hesaplamaların doğru olup olmadığı, tasfiyeye dahil edilecek mallar noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 5 inci maddesi, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 232 nci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 185 nci maddesi
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 4721 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesinde de edinilmiş mallar açıklanmış olup düzenlemeye göre, edinilmiş malların yerine geçen değerler de edinilmiş maldır.
3. Ayrıca, kural olarak mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 sayılı Kanun md. 235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs.) göre değerlendirilir (4721 sayılı Kanun md. 228/1).
4. Davalı erkek vekilinin davaya konu İstanbul ili ... İlçesi ... Mah. 2945 Ada 49 parseldeki taşınmaz yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemece, söz konusu taşınmazın natamam halinin değeri dikkate alınarak alacağın hesaplanması dosya kapsamındaki delil durumuna göre hatalı olmuştur. Şöyle ki, davalı erkeğin . ... Yatırım Ortaklığı ile (İnnovia 4 projesi kapsamında A7 Blok, 2.kat, 27 nolu daire için) 17.11.2011 tarihli Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesini imzaladığı, boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla ve devam eden süreçte söz konusu taşınmazın tamamlanmadığı ve davalı erkek adına taşınmazın tapuda tescil edilmediği, davalı erkeğin Bakırköy 4. Tüketici Mahkemesinin 2020/424 Esas sayılı dava dosyasında ilgili inşaat firmasına karşı sözleşme gereğince kararlaştırılan bedeli ödediğini belirterek tapu iptali ve tescil, tapu iptali ve tescil talebi kabul edilmediği takdirde taşınmazın güncel değerinin belirlenerek tahsiline yönelik dava açtığı, işbu dava dosyasında davalı erkek lehine alacağa hükmedildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, öncelikle davalı erkek ile inşaat firması arasında taşınmazın mülkiyetine ilişkin devam eden dava dosyasının sonucu beklenilip dava sonucuna göre tasfiye edilecek mal (taşınmaz mı ikamesi olan bedel mi) belirlenmesi gerekli olup davalı erkek lehine alacağa karar verilmesi ve işbu kararın kesinleşmesi halinde davalı erkek tarafından makul süre içinde alacağın tahsilinin beklenerek tasfiyeye dahil edilecek malın belirlenerek tasfiyenin yapılması, davalı erkek tarafından inşaat şirketinden alacağın tahsili edilememesi halinde alacağın temliki (kanuni) hükümleri de gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ... İlçesi ... Mah. 2945 Ada 49 parselde yer alan taşınmaz yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
3.İlk Derece Mahkemesi kararının ... İlçesi ... Mah. 2945 Ada 49 parselde yer alan taşınmaz yönünden BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.