"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/55 E., 2023/652 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/838 E., 2022/591 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 475 ada, 11 parselde bulunan bağımsız bölümün eşine ait olduğunu, eşinin kendisinden habersiz olarak bu taşınmazı davalı bankaya ipotek ettiğini, eşinin okuma yazma bilmediğini, eşinin yapmış olduğu ipotek işleminde kendisinin imzasının ve rızasının olmadığını beyan ederek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin tesisi üzerinden yaklaşık 10 yıl geçtikten ve taşınmazın icradan satışından hemen önce iş bu davanın açılmasının kötü niyetin göstergesi olduğunu, iki oğlunun ortağı olduğu şirketin borçları için tesis edilen ipotekten davacının haberinin olmamasının hayatın doğal akışına aykırı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 15.04.2021 tarihli ve 2020/260 Esas, 2021/388 Karar sayılı ilamı ile; davacı vekiline ipotek bedeli üzerinden nisbi harcı tamamlaması için 18.03.2020 tarihinde kesin süre verildiği, yatırmamanın sonucu da davacı tarafa ihtar edildiği, eksik harçla yargılayamaya devam olunamayacağı kanunun amir hükmü olduğu, süresinde davacı vekilince nisbi harç yatırılmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 14.10.2021 tarih ve 2021/706 Esas, 2021/758 Karar sayılı kararı ile; Mahkeme tarafından 18.03.2020 tarihli duruşmada harç ikmali için davacı tarafa kesin süre verilmiş ise de, davacının adli yardım talebinin reddine karar verildiği ve bu karara ilişkin 6100 sayılı Kanun'un 337 inci maddesi gereğince itiraz sonucunun beklenilmeden kesin süre verilmesi doğru olmadığı gibi dava değerinin neden ibaret olduğu ve buna terettüp eden harcın miktarı (yatırılması gereken harç) belirtilmeden verilen kesin süre hukuki sonuç doğurmayacağından usulüne uygun olmayan kesin süre esas alınarak karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Daire kararına uygun şekilde yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı eşin 1974 yılında evlendikleri, Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 475 ada, 11 nolu parselde kayıtlı taşınmazın, satış sureti ile 07.12.2001 tarihinde davalı eş adına kaydedildiği, söz konusu bu taşınmaz kaydı üzerine 18.08.2011 tarihinde 500.000,00 TL bedelli ipoteğin davalı banka lehine tesis edildiği, 18.08.2011 tarihli, 6277 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinde davalı eşin adresi olarak,"..., ... Apt Teras kat no:34,.../Diyarbakır" adresinin bildirildiği, davacı ve davalı eşin dava konusu taşınmazın adresini, 21/06/2007 tarihinde mernis adresleri olarak beyan ettikleri, dinlenen davacı tanığının anlatımı ve 01.03.2022 tarihli kolluk tutanağının içeriğinden, tarafların 20-25 yıldır anılan taşınmazda ikamet ettiklerinin anlaşıldığı, bu bağlamda dava konusu taşınmazın ipotek tesis tarihi olan 18.08.2011 tarihinde,davacı ve davalı eş tarafından aile konutu olarak kullanılmakta olduğu, davacını 04.08.2015 tarihi ile 10.09.2015 tarihi arasında mernis adresini Çınar/Diyarbakır olarak beyan etmiş olması ve 05.12.2014 tarihinde de anılan taşınmaz üzerine aile konutu şerhinin işlenmesinin, ipotek tesis tarihi itibariyle davacının açık rızasının alınmamış olmasına bir etkisinin olmadığı, bu kullanımın halihazırda devam ettiği ve mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen inşaat bilirkişi raporundan da, mesken niteliğindeki söz konusu taşınmazın aile konutu vasfını taşıdığı gerekçesi ile davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, taşınmazın aile konutu vasfının bulunup bulunmadığı, ipoteğin geçerli şekilde kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.