"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/74 E., 2023/148 K.
DAVA TARİHİ : 07.02.2020
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanıma ve tenfizi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Mahkemece davanın kabulüne, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 11.08.1974 tarihinde evlendiklerini, daha sonra Almanya Devleti Rheinberg Aile Mahkemesinin 02.08.2019 tarih 7 F 218/18 Esas sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın 12.02.2019 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 50 nci ve devamı maddeleri gereğince kararın tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu yabancı mahkeme kararının kesinleşmediğini, kararın gerekçesiz olduğunu, bu durumda açık kanun ihlalini oluşturduğunu, mahkemenin 2020/866 Esas sayılı dosyası ile derdest boşanma davasının olduğun ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 29.09.2020 tarih ve 2020/107 Esas, 2020/491 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ilişkin Almanya Devleti Rheinberg Yerel Mahkemesi Aile Mahkemesinin 7 F 218/18 Esas sayılı 05.10.2019 kesinleşme tarihli ilamının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 11.03.2021 tarih ve 2021/256 Esas, 2021/320 Karar sayılı kararı ile dosya içindeki davacı vekilinin ibraz etmiş olduğu vekâletname yabancı ülkelerden verilmiş mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin yetki içerdiği ancak genel vekâletname şeklinde düzenlediği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi gereğince açıkça yetki verilmemiş ise vekilin, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamayacağı ve takip edemeyeceği anlaşıldığından davacı vekilinden boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekâletname istenmesi, ibraz etmesi halinde dosya içerisine alınması, ibraz edilmez veya asil, adına yapılan işlemi kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise asilin davada kendisini temsil etme hakkı tanınmasının gerektiği; dava dilekçesinin davalı kadına 07.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, tensip zaptının tebliğ edilmediği, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde cevap dilekçesi sunabileceğinin ihtarı yapılmadığı, bu halde savunma hakkının da kısıtlandığı ; tanıma ve tenfizine karar verilen yabancı mahkeme ilamının gerekçeli boşanma kararı olmadığı, kısaltılmış suret başlığı altında "tarafların boşanmasına karar verilmiştir" şeklinde ibarenin yer aldığı, boşanmanın kesinleşme tarihinin anlaşılamadığı, bu halde mahkemece davacı tarafa gerekçeli boşanma ilamını ve tercümesini sunması için süre verilmesi gerekirken tanıma ve tenfizine karar verilemeyecek karar özetinin tanınması ve tenfizi kararının hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2021 tarih ve 2021/246 Esas, 2021/933 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ilişkin Almanya Devleti Rheinberg Yerel Mahkemesi Aile Mahkemesinin 7 F 218/18 Esas sayılı 05.10.2019 kesinleşme tarihli ilamının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kesinleşme tarihinin yazılmadığını, mahkemenin yorum yolu ile kesinleşme tarihini kabul etmesinin hatalı olduğunu, yabancı mahkeme ilamının aynı zamanda gerekçesinin bulunmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.05.2022 tarih ve 2022/705 Esas, 2022/868 Karar sayılı kararı ile yabancı mahkemenin gerekçeli kararında temyiz süresinin 2 ay olduğu, bu sürenin kararın yazılı olarak açıklanması ile en geç kararın alınmasından sonra 5 ayın bitmesi ile başladığının belirtildiği, yabancı mahkeme ilamında kararın 02.08.2019 tarihinde açıklandığı, "yasal olarak" ibaresi ile 05.10.2019 tarihi olarak kesinleştirildiği anlaşılmasına göre yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından hükmün tümü yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 10.11.2022 tarih ve 2022/7235 Esas, 2022/9115 Karar sayılı kararı ile 5718 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğinci tenfiz dilekçesine yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usûlen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ile onanmış tercümesinin ve ilamın kesinleştiğini gösteren o ülke makamlarınca usûlen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi gerektiğini, dava dilekçesiyle yabancı mahkeme kararının, ilamın kesinleşme belgesinin, apostil şerhinin aslını ve kararın tercümesini mahkemeye sunulduğu, sunulan tercümenin noter veya konsolosluk onaylı olmadığı, davacı tarafa yabancı mahkeme kararının onaylı tercümesinin dosyaya sunulması için süre verilip, sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 10.11.2022 tarih ve 2022/7235 Esas, 2022/9115 Karar sayılı bozma ilamı üzerine davacı vekilince yabancı mahkeme karar ilamının, apostil şerhinin ve karar tercümesi noter onaylı yaptırılarak ibraz edildiği, yabancı mahkeme kararının tercümesi incelendiğinde kararın açık olduğu, davacının ... olduğu , 2017den beri ayrı yaşadıkları ve taraflar arasında şiddet olayının gerçekleştiği, davalının da buna karşı çıkmadığı ve evliliklerinin başarısız olduğunun belirtildiği, tercüme evraklarının 1. suretinin "yasal olarak 05.10.2019 " olarak belirtilen tarihin mahkemece yapılan yorumlama sonucunda "kesinleşme" tarihi olarak kabul edilmesinin gerektiği, dosyanın tanıma ve tenfiz davası olması, kusur yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmayıp mahkemece yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararının geçerlilik kazanması için yargılama yapıldığı, talep edilen hususların ayrı bir yargılamanın konusu olduğu kanaatine varılarak tanık dinlenilmesine yer olmadığına karar verildiği, söz konusu yabancı mahkeme kararın kesinleştiği, tanınması istenen yabancı mahkeme ilamının 5718 sayılı Kanun'un belirttiği gerekli koşulları taşıdığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ilişkin Almanya Devleti Rheinberg Yerel Mahkemesi Aile Mahkemesinin 7 F 218/18 Esas sayılı 05.10.2019 kesinleşme tarihli ilamının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Davalı kadın vekili İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde temyiz yoluna başvurmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediğini, tenfizine karar verilen kararın gerekçesiz olduğunu, bunun ise açık kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhinin bulunmadığını ve yorum yolu ile kesinleşme şerhine karar verilemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5718 sayılı Kanun'un 50 inci ve devamı maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.