"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1015 E., 2023/1033 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/38 E., 2023/103 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan boşanma davası ve ferilerinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; ilk çocuğu doğduktan sonra davalının çocuğu annesine verdiğini, daha sonra üç çocuğu daha olduğunu, kayınvalidesinin çocukları kendisinden soğuttuğunu, eşini ailesinin etkilediklerini, davalının da sürekli suç işleyerek cezaevine girdiğini, bu sebeple hiç yanlarında olmadığını, çocuklarına hem annelik hem babalık yaptığını, davalının cezaevinden kendisini tehdit ettiğini, eşinin ailesinin evi basıp kendisini darp ettiklerini iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vasisi cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin,eşini tehdit ederek ve evinin geçimine katkı sağlamayarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduığu, davalının yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, bu nedenle de davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından davacı kadına kusur atfedilmediği gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, bilirkişi raporu, ortak çocukların yaşı, beyanları, davalı babanın hükümlü olarak cezaevinde bulunması nazara alınarak ortak çocuklar ile davalı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 09:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 09:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar, babalar gününde saat 09:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına aylık 300,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, davacı tarafın yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece ortak çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin hatalı olduğunu, çocukların davalı babalarıyla olan kişisel ilişki tesisinin sonlandırılmasını, aksi kanaat hasıl ise söz konusu kişisel ilişkinin daha asgari bir süreyle sınırlandırılmasını talep ettiklerini, zira, davalı babanın sürekli olarak adli vakılara karışan suç işlemeye yatkın bir kişiliğe sahip olduğunu, davalı babanın halihazırda Yozgat E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğunu, bu husus gözönüne alındığında ortak çocuklar ile davalı arasında kişisel ilişki takdirine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini, Mahkemece davalı babanın hükümlülük halinin bitmesi ihtimali düşünülerek kişisel ilişki tesis edildiğini, çocukların üstün menfaatinin açıkça ihlal edildiğini, davalının davranışlarının ortak çocuklar üzerindeki travmatik etkileri göz önüne alındığında, düzenlenen görüşme saatlerin fazla olduğunu beyan ederek, ortak çocuklar ile davalı baba arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek,çocuklar ile davalı baba arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin kapsam ve süre itibariyle ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını gerektirir bir durum bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(6100 sayılı Kanun'un) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası,182 nci maddesi, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.