Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6265 E. 2024/4229 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davası açılmış olup, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsılıp sarsılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının eşe hakaret ve bedduasına ilişkin tanık beyanının soyut nitelikte olması ve evliliğin bu vakadan sonra devam edip etmediğinin belirtilmemesi, sert davranma ve terslemeye ilişkin tanık beyanının da soyut olması nedeniyle kadına kusur yüklenemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/558 E., 2023/1353 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/170 E., 2021/644 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadının boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine, kadının diğer, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalı kadının, en küçük olaylarda bile müvekkile karşı “Allah belanı versin, İnşallah cenazen gelsin, Sürün, geber” şeklinde cümleler sarf ettiğini, her fırsatta müvekkilinin telefonunu izinsiz kurcaladığını, yine maaş kartını izinsiz olarak alarak kullandığını, tarafların ayrı yaşadıklarını, tarafların bir araya gelmeleri ve evliliğin devamının mümkün olmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini, boşanmaya karar verilmesi halinde kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 1.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiş, daha sonra maddî tazminat talebini 100.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...davacı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, Sultan isimli bir kadınla birliktelik yaşadığı ancak davalı kadının bu birlikteliği öğrendikten sonra davacı erkek eşi affettiği, tarafların evlilik birliğinin akabinde devam ettiği, affedilen veya en azından hoşgörü ile karşılanan bu olaya dayanarak davacı erke eşe kusur atfedilemeyeceği, Alanya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/631 E sayılı dosyasının yapılan incelemesinde davalı kadının, davacı erkek eşten şikayetçi olmadığı, dosyaya verdiği beyanda davacı erkek eşten cep telefonu almak isterken kendisinin yere düştüğünü, kolunun kırıldığını ifade ettiği görülmekle davacı erkeğe bu olay sebebiyle kusur atfedilmemiştir ancak dosya kapsamından davalı kadının, davacı erkeği terslediği, ona hakaret ve beddua ettiği, ona sert davrandığı bu sebeple davalı kadının kusurlu olduğu, davacı erkeğin ise davalı kadına küfür, hakaret ettiği, aşağılayıcı cümleler söylediği, davalı kadın eşe onu istemediğini söylediği, ortak konutu terk etmesi nedeniyle davacı erkeğin kusurlu olduğu, davacı erkeğin kusurunun ağır, davalı kadının kusurunun ise erkeğe göre daha hafif olduğu..." gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir, 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tümüyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kadının eşine hakaret ve beddua ettiği, terslediği ve sert davrandığı belirtilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadının hakaretine ilişkin erkeğin tanığı ...‘ın beyanında geçen kadının eşine “hakaret ve beddua ettiği” şeklindeki beyanının zaman belirtilmeksizin ifade edildiği, evliliğin bu vakadan sonra devam edip etmediğinin belirtilmediği, tanığın iki yıldır taraflarla görüşmediği, bu hale göre hakaret ve bedduadan kaynaklanan sözlerin kadına kusur olarak yüklenemeyeceği gibi "sert davranma ve tersleme"ye ilişkin tanık beyanının da soyut nitelikte olduğu, bu beyanın da kusur olarak yüklenemeyeceği gerekçesi ile davalı kadının boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine, kadının diğer, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, kadının kusurlu davranışları sebebi ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu iddialarının ispatlandığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsılıp sarsılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.