"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1197 E., 2023/1736 K.
DAVA TARİHİ : 07.04.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/188 E., 2023/138 K.
Taraflar arasındaki tanıma beyanının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vasisi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vasisi vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil ile Azerbaycan uyruklu Türkay isimli bayanın evlilik dışı birlikteliğinden küçük ...'ın dünyaya geldiğini, anne Türkay'ın Azerbaycan uyruklu başka bir şahısla resmi nikahlı olması nedeniyle küçüğün bu şahsın nüfusuna kaydedildiğini, müvekkilin küçüğün doğumunda bulunmuş ve doğumdan sonra çocuk ve anne ile beraber Denizli'de ikamet ettiklerini, küçük ...'ın annesinin ölmesi ve müvekkil babanın da cezaevinde tutuklu olması nedeniyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Denizli İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alındığını, İl Müdürlüğü tarafından görevlendirilen memur ile müvekkilin cezaevinde görüştüğünü, bu görüşmede müvekkilin küçük ...'ın kendi kızı olduğunu beyan ettiğini, küçüğün başka bir şahsın nüfusuna kayıtlı olması nedeniyle müvekkilden alınan bilgiler ile Denizli 2. Aile Mahkemesinin 2019/684 Esas. 2020/14 Karar sayılı kararı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca soybağının reddi davasının açıldığını ve davanın usulden reddedildiğini, ret gerekçesinin davanın çocuğa atanan kayyum tarafından değil kurum vekili tarafından açılması olduğunu, kayyumun ödenek beklediğini ve küçüğün Azerbaycan'a gönderilip gönderilmemesi ve koruyucu aile yanında kalıp kalmaması konusunda bakanlıktan görüş istediğini öğrenince soybağının reddi davasının açılmasını beklemeden müvekkil adına babalık davasını açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkilin tutuklu bulunduğu dosyanın soruşturma ve kovuşturma aşamasında verdiği ifadelerde, cezaevinde bizzat kayyuma verdiği beyanlarda küçük ...'ın kendi çocuğu olduğunu, tahliye olduğunda küçüğü kendisinin ve ailesinin almak istediğini beyan ettiğini, Çivril Nüfus Müdürlüğüne küçüğün nüfus kaydının gerçek babanın müvekkil olması sebebi ile düzeltilmesini içerir dilekçe gönderdiğini belirterek davanın kabulüne, müvekkilin küçük ... Nağiyev'in babası olarak tanınması ile küçüğün nüfus kaydının baba hanesine müvekkilin adı yazılarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının bizzat yazılı tanıma beyanının olmadığı gibi çocuğun bir başka erkekle soybağının bulunduğu, bu haliyle tanımaya ilişkin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 295 inci maddesindeki geçerlilik şartlarının oluşmadığı, geçerlilik şartlarının eksik olması durumunda tanımanın kesin hükümsüzlüğünün söz konusu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vasisi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vasisi vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin İl Müdürlüğü tarafında görevlendirilen memur ile cezaevinde görüştüğünü, bu görüşmede küçük ...'ın kendi kızı olduğunu ve kızını tahliye olursa kendisinin, tahliye olmazsa ailesinin yanına almak istediğini beyan ettiğini, memur tarafından hazırlanan raporda bu beyanların mevcut olduğunu, Mahkemece tanıma beyanının tespiti için talimat yazıldığını ancak covid tedbirleri nedeniyle duruşmada hazır bulunamadığını, yeniden bu konuda talimat yazılması talep edildiğini ancak talimatın yazılmadığını, aynı Mahkemede açılan soybağının reddi davasının 5 celse bekletici mesele yapılmış olmasına ve bu dosya hala derdest olmasına rağmen iş bu dava hakkında küçüğün nüfus kaydında başka bir baba isminin yazması ve yazılı tanıma beyanının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin haksız olduğunu, geçen zaman içinde müvekkil ve ailesinin küçük ... ile kişisel ilişki kuramadığını belirterek davanın reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vasisi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vasisi vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin İl Müdürlüğü tarafında görevlendirilen memur ile cezaevinde görüştüğünü, bu görüşmede küçük ...'ın kendi kızı olduğunu ve kızını tahliye olursa kendisinin, tahliye olmazsa ailesinin yanına almak istediğini beyan ettiğini, memur tarafından hazırlanan raporda bu beyanların mevcut olduğunu, Mahkemece tanıma beyanının tespiti için talimat yazıldığını ancak covid tedbirleri nedeniyle duruşmada hazır bulunamadığını, yeniden bu konuda talimat yazılması talep edildiğini ancak talimatın yazılmadığını, aynı Mahkemede açılan soybağının reddi davasının 5 celse bekletici mesele yapılmış olmasına ve bu dosya hala derdest olmasına rağmen iş bu dava hakkında küçüğün nüfus kaydında başka bir baba isminin yazması ve yazılı tanıma beyanının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin haksız olduğunu, geçen zaman içinde müvekkil ve ailesinin küçük ... ile kişisel ilişki kuramadığını belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tanıma beyanının tespiti davası olup uyuşmazlık, davanın reddi gerekçesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 295 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle çocuk ile nüfusta baba görünen kişi arasındaki soybağı ilişkisi ortadan kalktıktan sonra tanıma davası açılabileceğinin ve tanıma için Nüfus Müdürlüğüne başvurulabileceğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vasisi ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.