Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6290 E. 2024/2894 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur oranları, maddi tazminatın miktarı ve çocuğun velayetinin kime verileceği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yerel mahkeme karar gerekçeleri değerlendirilerek, davalı kadın vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1170 E., 2023/1609 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/357 E., 2022/830 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının ilk çocuğun doğumundan sonra evin temizliği ve kişisel temizliğini ihmal ettiğini, evde düzenli yemek yapmadığını, erkeğin eve temizlikçi alınmasına yönelik taleplerini de reddettiğini, sürekli kullanılmış ambalajları, kutuları vb. eşyaları evde tuttuğunu, evi çöp ev haline getirdiğini, evdeki yemek tencerelerini yıkamadan tekrar yemek yaptığını, tüm bunların yanında tarafların son 10 yıldır aynı yatakta yatmadıklarını, kadının cinsel ilişkiden kaçındığını, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, eve misafir kabul etmediğini, erkeğe sürekli bağırdığını, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, kazancını sakladığını ve ailesine gönderdiğini, eve katkı sağlamadığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, 25.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının boşanmak istemediğini, davacının davalı müvekkilinin kazancını sadece kendisi için harcadığı hususundaki iddiaların doğru olmadığını, kadının maaş kartının 12-13 yıldır davacıda bulunduğunu, ortak haneyi bir çöp ev haline getirdiği iddiasını kabul etmediklerini, kadının temiz, düzenli ve disiplinli bir şekilde eş olmanın gereklerini her daim yerine getirdiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 18.12.2020 tarih ve 2018/23 Esas, 2020/557 karar sayılı kararı ile; davalının öz bakım yapmadığı, evin temizlik vb. işlerine özen göstermediği, çöpten ekmek getirdiği, bu kusurlu davranışı ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle, açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, yasal koşulları oluşmadığından davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından reddedilen maddî ve manevî tazminat yönünden, davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 11.05.2022 tarih ve 2021/461 Esas, 2022/1041 Karar sayılı kararı ile, yapılan inceleme ve toplanan delillerden; dinlenilen davacı tanıklarının beyanlarından, davalı kadının evi çöp ev haleni getirdiğinin belirtildiği ancak Mahkemece taraf ve dava ehliyeti yönünden bir araştırma yapılmadığının anlaşıldığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesi'nce davalı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin usulünce araştırılması ve bu hususun bir ön sorun kabul edilmesi ve sonucu uyarınca işlem yapılması gerekirken, bu yön gözetilmeden yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesinin doğru görülmediği, kabule göre de, idrak çağında bulunan ortak çocuğun velâyet husunda görüşü ile uzman raporu alınmadan velâyet husunda karar verilmesi, sosyal güvencesinin bulunduğu gerekçesi ile erkeğin maddî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi'nin kararının kaldırılmasına ve ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece kaldırma kararı uyarınca davalının dava ehliyeti yönünden alınan raporda dava ehliyetinin tam olduğu bildirilmiş olup uzman huzuru ile dinlenilen ortak çocuk babası ile birlikte yaşamak istediğini beyan ettiğinden velâyet düzenlenmesinden idrak çağında olan ortak çocuğun beyanının dikkate alındığı, davalının öz bakım yapmadığı, evin temizlik v.b. işlerine özen göstermediği, çöpten ekmek getirdiği, davalının bu kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî tazminata, davalının eylemi davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığından davacının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen maddî tazminat ve miktarı ile velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen maddî tazminat ve miktarı ile velâyet yönünden temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, davacı erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak erkek yararına maddî hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, maddî tazminat miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin çocuğun menfaatine olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un)166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.