"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/490 E., 2023/703 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Safranbolu 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/276 E., 2022/233 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı-karşı davacı kadının, müvekkilinin önceki evliliğinden olan çocuklarını kıskandığını, onlarla vakit geçirmesini istemediğini, müvekkiline hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, tarafların sekiz aydır ayrı yaşadıklarını, müvekkilini tehdit ettiğini, kötü arkadaşlıklar edindiğini, yalan söylediğini, çocukları yatırıp gece dışarı çıktığını, facebook ve instagrama dekolteli fotoğraflar koyduğunu, sadakatsiz davrandığını, başka hattının olduğunu, çocuklara şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babasına verilmesine, erkek yararına, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı - karşı davalının kıskanç olduğunu, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, cinsel obje olarak gördüğünü, tehdit ettiğini, müvekkilinin önceki eşinden olan çocuğunu alıkoyduğunu, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davalı-davacı kadın yararına, 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1-İlk Derece Mahkemesinin 16.04.2018 tarihli kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin kadına şiddet uyguladığı için ceza aldığı, hakaretlerde bulunduğu, aşırı derecede kıskanç davranışlarda bulunduğu, davalı-karşı davacı erkeğin ağır, kadının az kusurlu davranışları sonucunda evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmelerini olanaksız kılacak biçimde temelinden sarsıldığı gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000 TL maddî ve 10.000 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı talebi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı-karşı davalı erkek vekili karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile davacı-karşı davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili kusur belirlemesi, velâyet, velâyete bağlı kişisel ilişki, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin 01.09.2021 tarihli kararı ile Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve ortak çocuklar ile görüşülmek suretiyle; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocukların sağlıklı gelişimi için velâyeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, tarafların yaşam alanlarının gözlemlenmesi, idrak çağında kabul edilen ortak çocukların serbestçe, etki altında kalmadan görüşlerinin alınması ve diğer deliller de gözönüne alınarak hangi ebeveynin yanında kalmalarının ortak çocukların üstün yararına olacağı tespit edilerek velâyet konusunda bir karar verilmesi ve kadının düzenli gelirinin olup olmadığının araştırılması gerektiği gerekçeleriyle asıl davada verilen boşanma hükmü, asıl davada harç, yargılama gideri, vekâlet ücreti ve davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı talebi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin hüküm istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kesinleşen konular hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, tarafların istinaf başvurularının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf edilen yönlerden kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin kaldırma sebebine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin kadına şiddet uyguladığı için ceza aldığı, hakaretlerde bulunduğu, aşırı derecede kıskanç davranışlarda bulunduğu, davalı-karşı davacı erkeğin ağır, kadının az kusurlu davranışları sonucunda evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmelerini olanaksız kılacak biçimde temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, sosyal inceleme raporunda müşterek çocukların babaları ile birlikte yaşamayı kabul etmesi ve çocukların babaları ile olumlu bağ kurdukları, kadının düzenli geliri olduğundan boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına ara kararla verilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ile karşı davada erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı, tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakası talebinin reddi, velâyet düzenlemesi ile yargılama giderleri yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davacı- karşı davalı erkeğe yüklenen şiddet vakıasının evlilik birliği devam etse de zaman zaman gerçekleştiği, ayrıca erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar yanında erkeğin kadını tehdit ettiği, kadının tanık beyanlarında yer alan sair ifadelerin soyut olduğu ve ifadelerde net bir tarihin de bulunmadığı, sunulan ses kaydının kim tarafından, hangi şartlarda oluşturulduğunun belli olmadığı, bu haliyle hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu için kadına yüklenen hakaret vakıasının çıkarılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince davalı-karşı davacı kadına yüklenen sair kusurlu davranışların gerçekleştiği, karşı davanın da kabulü gerektiği, asıl davada verilen boşanma kararı kesinleştiğinden davanın konusuz kaldığına karar verilmesi gerektiği halde İlk Derece Mahkemesince bu hususta karar verilmediği, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tararların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, karşı dava hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 250.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; karşı davanın reddi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar ile tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve velâyet düzenlemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminata ve tedbir nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocukların velâyetinin babalarına verilmesinin çocukların üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.