Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6298 E. 2024/4646 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin boşanma kararında ve ferilerine ilişkin hükümlerde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/292 E., 2023/596 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/521 E., 2021/562 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı- davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin görevlerini yerine getirmediğini, sürekli hakaret ettiğini, tartakladığını, sadakatsiz olduğunu, defalarca şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının ekonomik, psikolojik şiddet uyguladığını, küçük gördüğünü, aşağıladığını, şeref, haysiyetine ağır saldırdığını, kazancını sakladığını, maddîyatçı olduğunu, ameliyatında manevî destek olmadığını, 15.000,00 TL ameliyat parası için kıyameti kopardığını, çocuğu yanına çektiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin kadına hakaret ve küfür ettiği, başka kadınlarla mesajlaştığı, çok defa şiddet uyguladığı, en son olayda da şiddet uyguladığı, erkeğin kadın iç çamaşırları giydiği, kadının ise erkeğin ameliyatı ve sonrasında ilgilenmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının ergin çocuk için nafaka talebinin husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, reddedilen nafaka talepleri ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, eksik inceleme, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliler, tanık beyanları, olayların gelişimi, tüm dosya kapsamı ile kararın dayandığı deliller ve gerekçeye göre, sonuç itibariyle Mahkemenin kusur belirlemesi ile davaların kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı; belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına göre kadının emekli olduğu, üzerine kayıtlı taşınmazları olduğu, kendisi için tedbir ve yoksulluk nafakası isteği olduğu halde, çocuk için nafaka talebinin reddi yönünden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, boşanma ve ayrılık davası açıldığında hakimin kendiliğinden tedbir alması gerektiği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerektiği; kadının şartları oluşmayan yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesinin gerektiği; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine, kadın yararına 70.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata; davalı- davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü hükmedilen ve reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat koşullarının kimin yararına oluştuğu ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.