"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/985 E., 2023/143 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/933 E., 2021/135 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafları boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı eşinin kendisini aldattığını, evden dışarıya attığını, dövdüğünü, aile içi şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, davalı ile her geçen gün aralarındaki geçimsizliğin şiddetlenerek arttığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçek olmadığını, eşiyle boşanmayı gerektirecek bir sorun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadına sürekli şiddet uyguladığı son olarak kolunu kırarak hastanelik ettiği, hastane sonrası eşiyle ilgilenmeyerek eşini bırakıp gittiği ve kadının hastane sonrası abisinin evine gitmek zorunda kaldığı, başka bir kadınla beraber yaşayarak eşini aldattığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 4.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının talebi olan 3 adet 22 ayar 15 gram burma bilezik, 10 adet 22 ayar tam lira, 1 Çift 14 ayar küpeden ibaret altınların aynen iadesine mümkün olmadığı taktirde 25.700,00 TL'nin erkekten tahsili ile kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, tazminatlar, ziynet alacağı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...Davacı kadın vekilince 17.06.2019 tarihli dilekçe ile "iddiamızın genişletilmesi" talebini içerdiği yazılı dilekçe ile davacı kadın için "ziynet alacağı" talebinde bulunulmuştur. Davacı kadın tarafından dava dilekçesinde ziynet alacağına ilişkin bir talepte bulunmamıştır. 17.06.2019 tarihli celsede "iddialarını genişletme istekleri olduğunu" beyan ederek dosyaya sunulan dilekçe ile ziynet eşyalarına ilişkin açıklamalarda bulunmuş; aynı celsede de ziynet eşyalarının iadesini ve Adli Yardım talep etmiştir. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında "Başvuru ve peşin yatırılması gereken maktu karar harcı" yatırılarak dava açılmıştır. Bu davanın açılması aşamasında kadının usulüne uygun olarak harcı verilerek açılmış bir ziynet eşyasına ilişkin alacak davası veya "Adli Yardım talepli" açılan Ziynet alacağı talebine ilişkin bir dava bulunmamaktadır. Mahkemece ziynet eşyaları yönünden bir dava olmadığı halde kadının adli yardımdan yararlandığı gerekçesiyle ve davalı erkeğin "ziynet alacağı talebinin reddini" talep ediyorum şeklindeki itirazı da ziynet eşyalarının iadesine yönelik beyana dava niteliğini kazandırmaz. Ziynetler yönünden karar verilmesine yer olmadığına denilecek yerde yazılı karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Dava dilekçesi davalı erkeğe 23.11.2018 tarihinde "bizzat" tebliğ edilmiş; ancak davalı ise cevap dilekçesini 28.12.2018 tarihinde yasal cevap süresinden sonra sunmuştur. Davalı erkeğin davaya yasal süre içinde cevap vermemiş olmasına karşın tanıklarının dinlenmesi usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte hükme esas alınmaması doğrudur.
Davacı kadın tarafından dava dilekçesinde yer alan sübut deliller bölümünde "Nüfus kaydı" dışında delil yazılmamış ise de dava dilekçesinin sonunda "delillerin ayrıntılı olarak yazılması" nedeniyle davacı kadının delillerinin toplanması doğrudur.
Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olan olaylarda: fiziksel şiddet uygulayan, başka bir kadınla birlikte yaşadığına ilişkin fotoğrafları ve tanık beyanları olan erkek tam kusurludur. Kadına atfı kabil bir kusurun varlığı ispat edilemediğinden koşulları oluşmakla TMK'nın 174/1-2 nci maddesi gereğince kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gibi bunların miktarlarları da kadının istinaf kanun yoluna müracaat etmemesi dikkate alındığında TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkelerine uygundur..." gerekçesiyle davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, ziynet alacağına ilişkin usulüne uygun açılmış dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.