"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/7 E., 2023/673 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/206 E., 2020/393 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacının yazlık ev satın alması için davalıya para verdiğini, geçen yıl sözkonusu evin tapu kaydının davalının kızı üzerine gösterildiğini öğrenmesiyle birlikte davacının bu duruma çok tepki gösterdiğini, bu evde yaşayan davacının, tapu kaydının eşinin kızı üzerine olduğunu öğrenmesiyle davalıya karşı güvenini yitirdiğini, davacının hesaplarının idaresini oğlunun üzerine bırakmasına davalının bozulduğunu, zira eskisi gibi harcama yapamadığını, davalının son aylarda davacıya her anlamda kötü ve hakaretamiz tavırlarda bulunduğunu, en son 23.01.2017 tarihinde tüm kişisel eşyalarını alarak gece vakti evi kavga ederek terkettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; eşler arasında bir geçimsizlik yaşanmadığını, davacının oğlunun baskısı üzerine ortak konuttan ayrılmak zorunda kaldığını, oğlunun davacının davalı ile görüşmesini engellediğini, bir hafta sonra davacıyı telefonla aradığını, davacı istemesine rağmen oğlunun buna engellemede bulunduğunu, davacının oğlunun davalıdan hiçbir miras ve hak talep etmediğine dair bir sözleşme metnini imzalamasını istediğini, avukatı aracılığıyla davalıyı telefon ile arattığını, davacının oğlunun amacının davalıyı yasal hakkı olan mirastan mahrum etmek olduğunu, bu boşanma davasının da tümüyle davacının oğlunun irade ve yönlendirmesiyle açılmış olduğunu iddia ederek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının açtığı davada davalının kusurunun ispatlanamadığı, dinlenen tanıkların taraflar arasında davalının kusurundan kaynaklı gerçekleşmiş bir geçimsizliğe ilişkin beyanda bulunamadıkları, tarafların ayrı yaşadıkları sabit olmakla birlikte bu ayrılığın davalının kusurundan kaynaklandığının ispat edilemediği, Yargıtay içtihatları ile de kabul edildiği üzere tarafların ayrı yaşamasının tek başına şiddetli geçimsizlik nedeni olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının, davacının güveninin suistimal ettiğini, dava sebebinin davalının terki olmadığını, davalının güven sarsıcı davranışı olduğunu, davacının banka hesaplarının idaresi yetkisini oğluna vermesi ve bu karara yol açan sebebin davalının güven kırıcı hareketi olduğundan hiçbir şekilde gerekçeli kararda yer verilmediğini, delillerinin toplanmadığını ve yeterince değerlendirilmediğini, davalının müsrifliği ve harcamaları ile evin nasıl alındığını ispatı hususunda delil olarak gösterdikleri davalının banka hesap ve kredi kartı bilgilerinin istenilmediğini belirterek kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında temyiz aşamasında erkeğin ölümü sebebiyle evlilik birliğinin sona erip ermediği, davanın konusuz kalıp kalmadığı, aksi halde davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi;
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta nüfus kaydına göre, erkeğin boşanma kararı verilmesinden sonra, hüküm henüz kesinleşmeden 21.08.2023 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.