Logo

2. Hukuk Dairesi2023/631 E. 2023/3082 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, boşanma, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, temyiz itirazlarını haklı çıkaracak bir neden olmadığı gözetilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/977 E., 2022/1747 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/563 E., 2021/219 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17 yıldır evli olduklarını, müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin erkek ve ailesi ailesi tarafından ağır ithamlara, fiziksel şiddete varan baskı ve hakaretlere uğradığını, erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, son olayda müvekkilini kolundan sıkıp evden kovduğunu, ortak çocuk Sıdıka'nın araya girmek istemesi üzerine onu da tokat ve yumruklayarak dışarı attığını, müvekkilinin çocuklarla birlikte yakınlarının yanına sığınmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklardan her biri için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli ailesiyle birlikte olmak istediğini, müvekkilinin ailesini benimsemediğini, yanında soğuk davrandığını, odasına çekildiğini, ailesini çocukları ve eşine tercih ettiğini, işten çıkınca ablasına gittiğini, çocukları yalnız bıraktığını, nerede olduğunu söylemediğini, ilgisiz olup yemek ve temizlik yapmadığını, çocuklara bakmadığını, ortak alınması gereken kararlarda müvekkilinin fikrini almadığını, çocukları müvekkiline karşı doldurduğunu, cinsel anlamda ilgisiz olduğunu, ailesinin her zaman boşanmalarını istediğini, son yaşanan olayda çocuk dışarı çıkmak isteyince kadının ben gezemen, ablama gideceğim diyerek tartışma çıkardığını, müvekkilinin üzerine yürüdüğünü, araya giren Sıdıka'nın yaralandığını, müvekkilinin fenalaşıp hastaneye kaldırıldığını, kadının durumdan zevk alıp uzaktan olanları izlediğini, ablasının niye şikayet etmedin, titreye titreye nezarette geberseydi dediğini, evdeki eşyalarını ve parayı da alarak evi terk ettiğini, evin elektriğini kapattığını, bu nedenlerle asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin onun söz hakkı yok, anne mi gördü ki, burada ben varım dediği ayrıca kadınla ilgili başsız tabirini kullandığı, sen kim oluyorsun, sen annelikten ne anlarsın, sen anne görmedin, terbiyesizler dediği, ayrıca ortak çocuğun beyanında en son 17 Kasım 2019 tarihinde kadın ve çocukların dövülerek evden atıldığını belirttiği ve kadının çalıştığı, erkeğin eşinin maaşını elinden aldığı, erkeğin eşini defalarca otobanda arabadan attığı, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/1974 Esas ve 2020/1014 Karar sayılı ilamı ile erkek hakkında eşe karşı basit yaralama eylemi nedeniyle ceza verildiği, kadının ise son yaşanan olayda kadının ablalarının da orada olup erkeğe ağzına geleni söyledikleri kadının bunlara sessiz kaldığı, kadının ablasının da niye uğraşıyorsunuz bırakın titreye titreye ölsün dediği, ara buluculuk yapıldığında Zekiye'nin ayrılmayacağını söylediği halde sorunların devam edip Mesut'un eşinin ablalarını eve istememesi durumunun doğduğunu, kadının eve bakmayıp yemek masasının sürekli pis ve simsiyah bulunduğu, kadının erkeğin ailesi ile arasını açmak ve uzaklaştırmak için söylemlerde bulunması nedeniyle aile fertlerinin uzak durup sadece telefon ile hatır sordukları, yaşanan kavga olayında kadının eniştesinin oğulları ile ilgili iki tane aslanım var üzerine salarım dediği, ayrıca huzursuzluk doğduğunda kadının erkeğe boşa da kurtul tarzında söylemleri olduğu, erkeğin babasının tartışma sonrası gelinini telefonla aradığında ablasının elinden alarak bu adama hala baba diyorsun diyerek telefonu kapattığı, tarafların her türlü ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını buna rağmen borçtan kurtulamadıklarını söylediği, yaşanan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadının çalıştığı, somut ve düzenli bir gelir sahibi olduğu, boşanma sonrasında yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle, her iki davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuk Sıdıkagül ve Ayşenur'un velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk Ayşenur lehine daha önce hükmedilen aylık 200,00 TL, diğer çocuk Sıdıkagül lehine hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının, iştirak nafakası olarak devamına, kadının nafaka talebinin reddine, yasal şartları oluştuğundan kadın lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun olmadığını, şiddet nedeniyle evi terk ettiğini, bu nedenlerle karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, nafaka ve tazminat miktarların yetersiz olduğunu, müvekkili lehine de nafakaya hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, reddedilen nafaka talebi ile ortak çocuklar için hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının iddialarını ispatlayamadığını, asıl davanın reddi gerektiğini, karşı davada ise reddedilen talepleriyle ilgili kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi gerekçeleri ile kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü ve tazminat ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, kadının sürekli ve düzenli bir gelirinin olduğu, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceği ve tarafların gelir düzeylerinin birbirine eşit olduğu, çocuk Ayşenur için iştirak nafakası takdirinin doğru olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında takdir edilen nafaka miktarının da az olduğu, yine ortak çocuk Sıdıkagül istinaf inceleme tarihi itibarıyla ... olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun tazminatların ve iştirak nafakasının miktarları yönlerden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk Ayşenur için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın için 30.000,00 TL maddî, 20.000,00TL manevî tazminata, ortak çocuklardan Sıdıkagül'ün istinaf inceleme tarihi itibarıyla ... olması nedeniyle velâyet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasıyla ilgili karar verilmesine yer olmadığına, İlk Derece Mahkemesi tarafından ortak çocuk Sıdıkagül için hükmedilen tedbir nafakasının, ... olduğu 20.09.2021 tarihine kadar devamına karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve tazminatların miktar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü ve tazminat ve nafakalar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davalarının kabulü ile nafakalara ve tazminatlara hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği nafakaların ve tazminatların miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.