Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6318 E. 2024/4901 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölümle sona eren evlilik birliğinde, sağ kalan eşin terk nedeniyle kusurlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, davalı kadının evi terk etmesinin haklı sebebe dayandığı ve davacı erkeğin eve dönüşü engellediği gerekçesiyle, davalı kadının kusurlu olmadığına dair yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1091 E., 2023/1051 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mustafakemalpaşa 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/116 E., 2023/30 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek mirasçı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek mirasçı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evi terkettiğini,birlik görevlerinin yerine getirmediğini, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi uyarınca tarafların terk nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın iki haftalık yasal süre geçtikten sonra 14.11.2019 tarihinde cevap dilekçesi sunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 29.01.2020 tarih, 2019/517 Esas ve 2020/78 Karar sayılı kararı ile; erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili boşanma ve fer’ileri yönünden istinaf ettiklerini beyanla, ilk derece mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, ilk derece mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 20.01.2022 tarih ve 2020-670 esas 2022-69 Karar sayılı kararı ile; davanın terk hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası olduğu, ölen davacının mirasçılarının açılmış olan davayı devam ettirme hakları, boşanma yönünden olmayıp, diğer eşin kusurunun tespiti yönünden olduğu, davacı asilin ilk derece mahkemesinin kararından sonra 21.10.2021 tarihinde vefat ettiği, bir kısım mirasçıların kusur tespiti yönünden davaya devam ettikleri, mirasçılar vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının tamamının kaldırılmasına, ölen davacıya ait veraset ilamı dosya arasına alındıktan sonra evlilik birliğinin ölümle sona ermesi nedeni ile 4721 sayılı Kanun'un 181/2 maddesi gereğince kusur tespitine yönelik yargılama yapılıp hüküm kurulması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı müteveffa ... tarafından eşi ...'ya 4721 sayılı Kanun'un 164.maddesi uyarınca eve dön ihtarı gönderildiği, ihtarın ...'ya 08.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, ...'nın 03.05.2019 tarihinde terk ihtarına karşı cevap dilekçesi sunduğu, dilekçesinde özetle, kızının bir olay nedeniyle tutuklandığını, halen cezaevinde bulunduğunu, kızının 12 ve 14 yaşlarında iki çocuğunun olduğunu, çocuklara bakacak kimse olmadığından çocukların yanında kaldığını, çocukları eve getirmek istediğini ancak eşi ...'nın bu talebini kabul etmediğini, yine de kadınlık vazifesini yaptığını, temizlik, yiyecek gibi tüm sorumluluklarını yaptığını, davacının çocukları bırakarak eve gelmesini istediğini, en son davacının kendisini evden kovduğunu, ihtarın kötü niyetli olduğunu belirttiği, dinlenilen davalı tanıkları .... ve ... beyanlarından dön ihtarından sonra davalının birkaç kez eve gittiği ancak kapıdan kovulduğunun beyan edildiği, davacı tanıklarının terk hususu ile ilgili bilgilerinin bulunmadığı anlaşılmakla ... tarafından yapılan ihtarın samimi olmadığı, davalının eve dönme çabasının ... tarafından engellendiğine yönelik oluşan vicdani kanaat ile Yasanın diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır hükmü gereğince terk eden eşin terk hukuki sebebine dayanarak boşanma davası açması mümkün olmadığından, davacı ...'nın 21.10.2021 tarihinde vefat etmiş olduğu hususu gözetilerek evlilik ölümle sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası ve ferileri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4721 sayılı Kanun 181/2. madde gereğince sağ kalan eş olan davalı kadının kusuru bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek mirasçı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek mirasçı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ile davalının evliliğinin fiili olarak 3 ay sürdüğünü, bu süreden sonra davalının kızı ve torunlarının yanına taşındığını, Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/54 D.İş sayılı ihtar dosyasında evi terk ettiğini kabul ettiğini, kızının cezaevine girmesi nedeniyle torunlarına bakmak amacıyla davalının evi terk etmesi ve bir daha geri dönmemesinin haklı görülemeyeceğini bildirerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı erkek mirasçı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek mirasçı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek mirasçı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ile davalının evliliğinin fiili olarak 3 ay sürdüğünü, bu süreden sonra davalının kızı ve torunlarının yanına taşındığını, Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/54 D.İş sayılı ihtar dosyasında evi terk ettiğini kabul ettiğini, kızının cezaevine girmesi nedeniyle torunlarına bakmak amacıyla davalının evi terk etmesi ve bir daha geri dönmemesinin haklı görülemeyeceğini bildirerek, kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ölümle sona eren evlilik birliğinde kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 166 ıncı maddesi, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek mirasçı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.