"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1183 E., 2023/1202 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/415 E., 2022/1126 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kısmen kaldırılarak kaldırılan yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 Ocak ayında birleştiklerini, bundan 3 hafta sonra davalı kadının çocukları da alıp evi terk ettiğini, kötü söz ve suçlamalara devam ettiğini, küfür ettiğini, hakaret ve darptan ceza aldığını, asılsız iftiraları nedeni ile işyerinde ceza aldığını, çocukları ile görüşmesini engellediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı erkeğin sadakatsiz olduğunu, ekonomik şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, 2.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, nafakaların TEFE-TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve bunda eşini aldatan ve gücü oranında evin ve ailesinin giderlerini karşılamayan davacı-karşı davalının tam kusurlu, davalı karşı davacının ise kusursuz olduğu, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları ile giyinme, barınma, kültürel faaliyetler, eğitim vb. her türlü ihtiyacı bir bütün olarak dikkate alınarak tarafların boşanmaları sonucu davacının evlilik süresinceki yaşam standartlarında ciddi bir düşüşün olacağı ve davalı-karşı davacının yoksulluğa düşeceği, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının gerçekleştiği gerekçeleri ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun 04.09.2022 tarihi itibariyle ergin olduğundan ilgili çocuğun velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, 08.07.2022 tarihli ara karar ile takdir edilen aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının 04.09.2022 tarihine kadar devamına, ilgili tarihten sonra ortak çocuk ergin olduğundan 04.09.2022 tarihinden sonrası için tedbir ve iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacı lehine 08.07.2022 tarihli ara karar ile takdir edilen aylık 1.700,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.700,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı-karşı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı-karşı davacı kadın vekili; tazminatlar ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı-karşı davalı erkek vekili; her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, kadının 2019 yılının 11 ve 12 aylarında itibaren hemen hemen sürekli olarak sigortalı olarak çalıştığı, ancak tanık beyanlarına göre asgari ücretin altında bir gelir ettiği, erkeğin ise asgari ücretin en az iki katı kadar aylık gelirinin olduğu, dolayısıyla asgari ücretin altında gelirle çalışan davalı-karşı davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, kusurlu olmayan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, isabetsizlik olmadığı, davalı-karşı davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı ancak maddî ve manevî tazminatın miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvuru talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 6 ve 7 nolu bentlerinin hükümden çıkarılmasına, davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak, davalı-karşı davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı-karşı davacı kadının sair, davacı-karşı davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, nafakalar, aleyhine hükmedilen tazminatlar, tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî manevî tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.