"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1156 E., 2023/1478 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/269 E., 2023/45 K.
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... 4. Aile Mahkemesinin 2015/559 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verildiğini, ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun ihtiyaçları nazara alındığında iştirak nafakasını son derece düşük olduğunu, davalının boşanma davasında maddî durumu ile ilgili yanıltıcı beyanlarda bulunduğunu, davalının aile şirketini yönettiğini, nafakayı az ödemek adına resmi bir geliri olmadığını, davalının denize sıfır lüks bir sitede ikinci eşi ile birlikte yaşadığını, yaşam standardının çok yüksek olduğunu, müvekkilinin çalışmadığını, ortak çocuğun okula başladığını, nafakanın okul ve servis giderlerini dahi karşılamadığını iddia ederek, iştirak nafakasının aylık 50.000,00 TL'ye yükseltilmesini, bu bedele yıllık ÜFE oranında arttırım yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının nafaka talebinin çok fahiş olduğunu, davacı tarafın ortak çocuğu Azerbeycan'da ve orada bir özel okulda okutmayı kendisinin seçtiğini, Azerbeycan'da devlet okullarının ücretsiz olduğunu, müvekkilinin iki çocuğunun daha olduğunu, nafakanın şahsi borç niteliğinde olduğunu ve müvekkilinin ailesinin ekonomik durumunun eldeki dava ile ilgisinin bulunmadığını, talep edilen nafaka miktarının hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, çocuğun mevcut giderleri gibi hususlar nazara alındığında ortak çocuk lehine daha önce takdir edilen aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının aylık 10.000,00 TL'ye arttırılmasının hakkaniyete uygun olacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 10.000,00 TL'ye çıkartılmasına, ilerleyen yıllarda TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iştirak nafakasının az olduğunu, davalı babanın ikinci evliliğinden olan iki çocuğunu da özel okula gönderdiğini, davalının Türkiye standartlarının üzerinde lüks bir yaşam sürdüğünü, davalının ...'nın sayılı zenginlerinden olduğunu, davalının ... İş İnsanları Derneğine üye olduğunu, bu dernekte ... Enerjinin sahibi olarak yer aldığını belirterek iştirak nafakasının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın eksik harç ile görüldüğünü, usulden ret kararı verilmesi gerektiğini, davacının Azerbeycan'da yaşadığını, ekonomik durumunun tespit edilemediğini, müvekkilinin ailesine ait şirket, araç gibi mal varlıklarının müvekkiline aitmiş gibi kabul edildiğini, müvekkilinin ailesinin maddî durumunun değerlendirilerek nafaka belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin eşine ve çocuklarına yaptığı harcamaların dava konusundan bağımsız olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde öne sürdüğü sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek, iştirak nafakasının mitkarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuk yararına ödenen iştirak nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 182 nci maddesinin ikinci fıkrası, 329 uncu maddesinin birinci fıkrası, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.