"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/900 E., 2023/905 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Develi 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/160 E., 2023/36 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin yurt dışında çalıştığını, ayrı bir ev tahsis etmediğini, ailesi ile birlikte köyde yaşadıklarını, ailesinin evliliğe müdahale ettiklerini, annesinin sözünden çıkmadığını, annesinin birçok kez fiziksel şiddet uyguladığını, onu küçümsediklerini, annesisinin sen oğluma yakışmıyorsun, çirkinsin kısa boylusun, zayıfsın, ben oğluma uzun boylu kıvrak bir kız alacağım dediğini, boşamakla tehdit ettiğini, annesi ve kız kardeşinin yüzünden utanıyoruz diyerek kadını eve kilitlediklerini, erkeğin sürekli şerefsiz, gerizekalı şeklinde hitap ettiğini, kız kardeşinin sürekli hizmetçi bana su getir, çay getir şeklinde konuştuğunu, en son bayramda ailesinin evine bıraktığını ve boşayacağını söylediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, ziynet eşyalarının öncelikle aynen, aynen ifası mümkün değilse şimdilik 1.900,00 TL’nin tahsiline, fazlaya ilişkin hakları ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine, kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının annesi ve kız kardeşi tarafından kocanın iplerini sen eline al, kaynanana sen kaynanalık yap şeklinde baskılar uygulandığını, işten geldiğinde ne bir hoş geldin ne de bir güler yüz göremediğini, çok kere beğenmediğini ifade ettiğini, kızdığında şerefsiz, gerizekalı gibi tabirlerle hitap ettiğini, damat olarak beğenmeyenin kadının annesi olduğunu, eve ziyarete gelenleri ben sevmem diyerek hoş geldiniz dahi demeden içeri kaçtığını, gelenlerle muhatap olmadığını, hor görerek hiçbir yapılandan memnun olmadığını, yüksek telefon faturası karşısında eşşek gibi çalışıp ödeyeceksin dediğini, boşanmak istediğini söylediğinde kendimi öldürürüm, boşanma, balkondan atarım şeklinde psikolojik baskı altında evliliği sürdürmeye zorladığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin 04.03.2022 tarih ve 2020/158 Esas, 2022/108 Karar sayılı kararı ile erkeğin bağımsız bir konut temin etmediği, erkek ve ailesinin kadına şiddet uyguladığı, erkeğin maddî destekte bulunmayarak ekonomik şiddet uyguladığı, ailesinin tarafların evliliğine müdahale ettiği, bu müdahalelere erkeğin izin verdiği, erkek ve ailesi kafadan sakat, gerizekalı, ekmek almaya gitse geri gelemez şeklinde hakaret ettiği ve aşağılayıcı sözler söylediği, kadını ailesinin evine bıraktığı; kadının ise sürekli eşine surat astığı ve sinirli davrandığı, misafirler veya erkeğin ailesi ile konuşmaktan iletişim kurmaktan kaçındığı, sürekli telefonla ilgilendiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ziynet ve çeyiz alacağı davasının ara kararla tefrikine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 01.06.2022 tarih ve 2022/1051 Esas, 2022/1066 Karar sayılı kararı ile erkeğin dilekçesinde, kadının psikolojik rahatsızlığı nedeniyle ilaç kullandığını iddia ettiği, dinlenen tanık beyanlarında da kadının psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşündüren ifadelerin olduğu, belirtilen durumun, kadının taraf ehliyetini etkileyip etkilemediğinin İlk Derece Mahkemesi tarafından araştırılmasının gerektiğini, Mahkemece yapılacak işin; SGK İl Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak varsa kadının psikolojik tedavi gördüğü hastanelere ilişkin bilgiler ile kullandıkları ilaçların listelerinin istenmesi, hastane bilgileri geldikten sonra ilgili hastanelerden tedavi evrakları da istenerek dava dosyası ile birlikte kadının heyet raporu için tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilerek psikolojik rahatsızlığının ve akıl hastalığının olup olmadığı, varsa türü ve ağırlık derecesi, evlilik birliğini sürdürmesine engel teşkil edip etmediği, iyileşmesinin mümkün olup olmayacağı, vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması, vasi tayini gerekiyor ise, mahkemesine ihbarda bulunulması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi ve sonucu uyarınca karar verilmekten ibaret olacağı, kabulü göre de kadının tazminatlara faiz hükmedilmesi talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmamasının hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davacının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, sair hususlar incelenmeksizin karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ailesi ile birlikte köyde yaşadıkları, davalı karşı davacı erkeğin eşine bağımsız bir konut temin etmediği, davalı-davacı erkeğin ve ailesinin davacı-davalıya şiddet uyguladığı, davacı-davalının eşine ayrı kaldıkları dönemlerde maddi destekte bulunmayarak ekonomik şiddet uyguladığı, davalı-davacı erkeğin ailesinin tarafların evliliğine müdahale ettiği, davalı-davacı erkeğin bu müdahalelere izin verdiği, davalı-davacının eşi için kafadan sakat, gerizekalı, ekmek almaya gitse geri gelemez şeklide hakaret ettiği ve aşağılayıcı sözler söylediği, davalı-davacı erkeğin ailesinin de aynı şekilde davalı kadına hakaret ettiği aşağıladığı, son olayda davalı-davacı erkeğin eşini ailesinin evine bıraktığı, ancak daha sonra gelip almadığı, eşini arayarak boşanacağını söylediği, kadının sürekli eşine surat astığı ve sinirli davrandığı, misafirler veya davalı-davacı erkeğin ailesi ile konuşmaktan iletişim kurmaktan kaçındığı, eve davalı-davacı erkeğin akrabaları evlerine gittiğinde odasına giderek bu kişilerle iletişim kurmaktan kaçındığı, davacı-davalı kadının sürekli telefonla ilgilendiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 900,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu ileri sürerek kararın belirtilen yönlerden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, yoksulluk nafaka miktarının az olduğu; boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırı oluşturduğu da dikkate alındığında tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.