Logo

2. Hukuk Dairesi2023/635 E. 2023/3444 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece toplanan deliller ve uygulanan hukuk kurallarına uygun olarak hüküm kurulduğu, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1446 E., 2022/1771 K.

HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1173 E., 2021/745 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evde bir sorumluluk almadığını, kazancını kendi istekleri doğrultusunda harcadığını, sürekli telefonu ile ilgilendiğini, eve geç saatlerde geldiğini, psikolojik baskı ve şiddet uyguladığını, başka bir kadınla beraber olduğunu, ailesi ile görüştürmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 1.500,00 TL tedbir, iştirak nafakası ile davacı kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının ailesinin evliliklerine müdahale ettiğini, eşi ve çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, kardeşinin yaşadığı iş sorunları nedeni ile psikolojisinin bozulduğunu, sosyal medya hesaplarında kızlık soyadını kullandığını, evli bir kadının paylaşmaması gereken yarı çıplak resimler ve yazılar paylaştığını, erkeği sadakatsizlikle suçladığını oysa kadının başka bir erkekle olan yazışmaları olduğunu, erkeğin ailesinin evlerine misafir olarak geldiğinde ilgilenmediğini, erkek hasta olmasına rağmen ailesinin yanına gitmek istediğini, sonrasında evi terk ettiğini, erkek hakkında uzaklaştırma kararı aldığını, ailesinin tehdit ettiğini, erkeğin eşyalarını çöp poşeti içine koyup apartman boşluğuna koyduklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin erkeğe verilmesine, faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, haftanın 3-4 günü arkadaşlarıyla vakit geçirdiği, eşini bu hususta ihmal ettiği, sinirlenip çocuklara da bağırıp çağırdığı, bu hareketinin süreklilik arz ettiği, bu sinirli davranışları neticesinde küçük ...'in altına kaçırma huyunun oluştuğu, taraflar arasında yaşanan 22.08.2019 tarihli olayda eşini darp ettiği, bu hususta ... 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 05.11.2020 tarih 2019/864 Esas, 2020/735 Karar sayılı ilamının olduğu, her ne kadar erkeğin Gurbet isimli kadınla ilişkisinin olduğu ve devam ettiği iddia edilmişse de tarafların aile büyüklerinin de bir araya geldiği, 10.01.2019 tarihinden itibaren ilişkisine devam ettiğine dair delil bulunamadığı, iddia olunan Whatsapp yazışmalarının erkek tarafından inkar edildiği, yazışmaların bilgisayar ortamında çok rahat hazırlanabileceği, taraflar arasında yaşanan son vakıada eşini ailesi ile görüştürmediği, diğer vakaların ise görgüye dayalı muteber tanık beyanları ile ispat olunamadığı, tanıkların beyanlarında görgüye dayalı olanların dikkate alındığı, taraflardan iletmenin ise kökleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere dikkate alınmaması gerektiği, Keçiören'deki okul müdür yardımcılığı sırasında öğretmen Gurbet ile ilişki olayının ise zaten tarafların barışması nedeniyle af ile son bulduğu, tarafların affedilmiş vakalara dayanamayacakları, atfettikleri kusurların affedilmiş olaylar olması durumunda yargılamada dikkate alınmayacağına dair Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 09.09.2013 tarih 2013/7541 Esas 2013/20189 Karar sayılı ilamının da bulunduğu, kadına atfedilen kusurların ise, instagram hesabında kendi kızlık soyadını kullandığı, her ne kadar hesabın eşi tarafından oluşturulduğu belirtilse de kendi soyadının yanında evlilik soyadının da kullanılmasının gerektiği, Temmuz ayı sonunda ...'ta iken kocasının aile fertleri ile konuşmadığı, onlara soğuk davrandığı kusurlarının sübuta erdiği, diğer kusurların ise ispat edilemediği, kardeşinin FETÖ terör örgütü üyeliğinden dolayı ihraç edilmesinden sonra sinir krizleri geçirip çocuklarına ve eşine sert davrandığı iddiasının zaman itibariyle af ile geçmiş durumda olduğu, diğer kusurların değerlendirilmesinde ise görgüye dayalı tanık beyanları ile ispat olunamadığı, tarafların mevcut kusur dağılımında kadının hafif, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ... ...'ın boşanma sürecinde ve ayrılık zamanında davacı karşı davalı anneleri ile birlikte kaldıkları, sosyal inceleme raporundan da görüleceği üzere; bakım ve gözetimlerinin iyi yönde olduğu, anneleri ile birlikte olmaktan mutlu oldukları, kendilerini huzurlu hissettiklerini, annenin çocukların tüm ihtiyaçları ile ilgilendiğini, velâyet sorumluluğunu alabilecek kapasitede olduğu gibi, ortak çocukların velâyetlerinin kendisine bırakılması durumunda çocukların maddî ve manevî gelişimleri açısından fayda durumunun sabit olduğu, velâyete karar verilirken mahkemenin çocukların üstün yararını göz önüne almasının gerektiği gerekçesi ile ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, velâyet kendisine bırakılmayan eşin ortak çocukların sağlık, bakım, eğitim, iaşe gibi zorunlu giderlerine maddî gücü nispetinde katılmasının gerektiği gerekçesi ile ortak çocuk ... için aylık 450,00 TL, ... ... için aylık 350,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren ise ... için aylık 550,00 TL, ... ... için aylık 450,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olması nedeni ile erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, boşanma nedeniyle kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin haleldar olması ve kadının kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu olduğunu, karşı tarafın iddialarının ispatlanamadığını, duyuma dayalı ifadelerin esas alındığını, taraflar arasındaki tartışmaların kadından kaynaklandığını, ailesinin evliliğe müdahalesine izin verdiğini, erkeğin yaralama kastı olmadığını, kadının evden çıkmasını engellemek isterken kolundan tuttuğunu, kadının güven sarsıcı davranışlarının dikkate alınmadığını, çocukların velâyetlerinin babaya verilmesinin çocukların üstün yararına olduğunu, hükmedilen tazminatların fahiş olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve tazminat taleplerinin reddi yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin usule uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu olduğunu, karşı tarafın iddialarının ispatlanamadığını, duyuma dayalı ifadelerin esas alındığını, taraflar arasındaki tartışmaların kadından kaynaklandığını, ailesinin evliliğe müdahalesine izin verdiğini, erkeğin yaralama kastı olmadığını, kadının evden çıkmasını engellemek isterken kolundan tuttuğunu, kadının güven sarsıcı davranışlarının dikkate alınmadığını, çocukların velâyetlerinin babaya verilmesinin çocukların üstün yararına olduğunu, hükmedilen tazminatların fahiş olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve tazminat taleplerinin reddi yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, taraflar arasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, ortak çocukların velâyetlerinin davacı karşı davalı anneye verilmesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 336 ncı maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.