"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/560 E., 2023/1417 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/158 E., 2021/672 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 20 yıldır evli olduklarını, biri reşit iki müşterek çocuklarının bulunduğunu, davalı tarafın evlendiği tarihten itibaren davacı müvekkiline hiç sevgi ve saygı göstermediğini, davalının uzunca bir müddet müvekkile fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını ve müvekkilini sürekli tehdit ettiğini, müşterek çocukların da önünde müvekkili evden kovduğunu ve müvekkile yönelik “ siklir git, orospu, defol git, defol git evimden, seni öldürürüm, seni döverek öldürürüm ” gibi bir çok tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, davalının bu tutumları yüzünden evliliğin müvekkili için çekilmez hale geldiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde, davacının ailesi, davacıyı müvekkiline karşı doldurduğunu, müvekkiline karşı saygısız tutumlar sergilediğini, müvekkilinin, söz konusu saygısız davranışlara rağmen eşine karşı hiçbir şekilde kötü söz veyahut hakaretlerde bulunmadığını, müvekkilinin, davacıya karşı hiçbir şekilde fiziksel veyahut psikolojik şiddet uygulamadığını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı babaya verilmesine, davacının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin, davacı kadına sürekli küfür ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, eve geç saatlerde geldiği, bazı günler eve hiç gelmediği, başka kadınlarla görüştüğü, ilişkisi bulunduğu, gizli gizli telefon görüşmeleri yaparak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davalı erkeğin evlilik birliğinin kendine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği davalı kocanın tam kusurlu olduğu,davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 450,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakasının miktarı, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur, velâyet, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, boşanma yüzünden kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin zarar göreceği gibi söz konusu eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği belirtilerek kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmolunması isabetli olduğu, ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğundan kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur, velayet, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakası yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakasının miktarı, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ıncı, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkeğin tüm; kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3.Dosyanın tetkikinden, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının kusurunun bulunmadığının ve boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması karşısında, kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi ve manevî tazminat miktarları ve reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.