Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6364 E. 2023/4572 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında belirtilen hususlar ve kesinleşen diğer hususlar gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin tazminat miktarına ilişkin kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/33 E., 2023/666 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına, maddi ve manevi tazminat yönlerinden ise bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine maddi ve manevi tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;geçimsizlik nedeni ile tarafların 2014 yılından bu yana fiilen ayrı yaşadıklarını, davacının davalı aleyhine Adana 1. Aile Mahkemesinin 2015/99-940 Esas-Karar sayılı dosyası ile açtığı boşanma davasının reddine karar verildiğini, red kararının 05.01.2016 tarihinde kesinleştiğini, kararın kesinleşmesinden bu yana tarafların üç yılı ... bir süredir bir araya gelmediklerini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkras uyarınca eylemli ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin istek halinde anneye verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle;2014 yılında bir iş seyahatinden döndükten sonra davacının davalıya karşı davranışlarını değiştirdiğini ve davalıya "hayatımda başka biri var, onu seviyorum, boşuna uğraşma, senden ayrılacağım" diyerek evi terk ettiğini, aile baskısı ile kısa bir süre eve döndüğünü, ancak davalıyı kırdığını, aşağıladığını, müvekkili adına kayıtlı aracı sattığını, davalıya farklı cinsel isteklerde bulunarak kötü davrandığını, bunlara dayanamayan davalının intihara kalkıştığını, müvekkilinin evliliği kurtarmak için elinden geleni yaptığı halde davacının "özgürlüğümü istiyorum" diyerek evi terk ettiğini ve başka bir bayanla yaşamaya başladığını, bir iş yerine ortak olup kar etmeyince müvekkiline ait dilekçede bildirdikleri takıları sattığını iddia ederek davanın reddine, aksi kanaat halinde ortak çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkili ve çocukları için aylık 2.000,00 TL tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ile yine müvekkili için boşanmanın eki niteliğinde 250.000.000 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, bildirdikleri takıların aynen iadesine, mümkün olmaması halinde karşılığı paranın müvekkiline ödenmesine hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04.02.2020 tarih, 2019/25 Esas, 2020/73 Karar sayılı kararıyla; boşanma davasının reddedilmesinden sonra üç yıldan fazla zaman geçtiği, tarafların yeniden bir araya gelmediği, davacının başka bir kadınla ilişkisi nedeniyle ortak konuttan ayrıldığı, halen bu kadınla yaşadığı, eşine karşı sadakatsiz davrandığı, boşanmaya yol açan olaylarda davacı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile boşanmanın eki niteliğinde 35.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, davalının ziynet eşyaları konusunda usulüne uygun açtığı bir dava olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.03.2022 tarihli ve 2020/878 Esas, 2022/507 Karar sayılı kararıyla; hüküm altına alınan iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktar itibariyle az olduğu gerekçesiyle, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 1.000,00TL iştirak nafakasına, davalı kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata, erkek vekilin tüm, kadın vekilin diğer itirazların esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 09.11.2022 tarihli ve 2022/3594 Esas, 2022/8973 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadına takdir edilen maddî-manevî tazminat dışında verilen kararlar kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların tespit edilen sosyal-ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, kusur durumu, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadının maddî-manevî tazminat talebinin kısmen kabulüyle 200.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili; boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki tüm kusurun müvekkile atfedilmesi ve tazminat miktarlarının sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek derecede yüksek belirlenmesinin doğru olmadığını ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili; bozma ilamında açıkça belirtilen bozma nedenlerinden olan tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmadan karar verildiğini, hükmedilen tazminatların erkeğin gelirine göre yetersiz olduğunu ileri sürerek tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, kesinleşen yönlere ilişkin ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlere ilişkin itirazların yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.