Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6376 E. 2023/4573 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davalı-karşı davacı kadının feragat beyanının geçerliliği ve Yargıtay bozma kararına uygun hüküm kurulup kurulmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davalının feragat beyanının geçerli olduğu ve bozma kararına uygun hüküm kurulduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/809 E., 2023/1093 K.

KARAR : Kısmen ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; 2016 yılında davalı kadının açtığı boşanma davasının davadan feragati ile kesinleştiğini, sonrasında üç dört ay kadar beraber yaşadıklarını ancak davalı kadının çocukları arasında katlanılmaz derecede ayrım yapması, çocuklarının ve kendisinin aile hayatlarına aşırı müdahaleci tutumu, olumsuz müdahaleleri ile çocuklarının boşanmasına sebep olduğu ve çocukları ile aralarını açmaya çabaladığını, davacının boşanan gelinine yardım etmesini dahi sorun haline getirdiğini, maruz kaldığı bu duygusal ve sosyal şiddetler neticesinde, hayatta en değer verdiği torunları ve çocuklarının yuvasının yıkılmış olmasına bu denli kayıtsız kalan, bir arada kalmaları için gayret sarf edip, nasihat etmek bir yana, sebep olan bir eş ile daha fazla birarada yaşamak istemediği ve bu sebep ile müşterek haneden ayrıldığını, bir kaç gün sonra bir kısım eşyalarını almak istediğinde davalının kıyafetleri vermediği gibi asılsız iddialarla polis çağırarak davacı aleyhine uzaklaştırma kararı aldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; aleyhe iddiaların doğru olmadığını, erkeğin daha önce açtığı boşanma davasından feragatinden sonra yeniden bir araya geldiklerini ancak bu süreçte de erkeğin sadakatsiz davranışlarının, fiziksel şiddetinin devam ettiğini, evi terk ederek birlikte yaşamaktan kaçındığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kişisel eşyalarını almaya geldiğinde hakaretler ile karısını boşayacağını söylediğini ve kapı açılmadığında da balkona taş atarak karısını tehdit ettiğini kusurun erkekte olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, reşit ve kısıtlı olup annesinin baktığı müşterek çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların dinletmiş oldukları tanıkların beyanlarında tarafların evlilikleri içerisinde yaşanan sorunlar ve tarafların dilekçelerinde belirtmiş oldukları olaylar hakkında bilgiye sahip olmadıkları ve tarafların dosya mevcudiyetinde ileri sürdüğü iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle her iki davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.07.2022 tarihli ve 2022/783 Esas, 2022/1532 Karar sayılı kararıyla; erkeğin kadına karşı sözlü şiddet uyguladığı, birlikte yaşamaktan kaçındığı ve tarafların tekrar bir araya gelmesinden sonra erkek hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/3141 sayılı soruşturma dosyası ile soruşturma yapıldığı, soruşturma kapsamında erkeğin verdiği ifade de .... isimli bir kadın ile ...'ya gittiği, beraber alkol aldıkları, otelde kalmak için girişimde bulunduklarını ifade edildiği, bu süreçte araba içinde çıkan tartışmada iddiaya göre erkeğin ....' yu kendisi ile birlikte olması için tehdit ettiği ve tartakladığı, olayın taraflarca farklı ifade edildiği görülmüş ise de ... ya beraber gidilip birlikte alkol alındığı konusunda ortak ifade verdikleri, soruşturma sonrasında da uzlaşma bürosuna sevk edilen dosyada tarafların uzlaştıkları anlaşıldığı ve bu hali ile erkeğin sadakatsiz davranışlar da bulunduğuna ilişkin iddianın da ispatlandığı, bu hali ile evlilik birliğinin erkeğin tam kusuru ile temelinden sarsıldığı ve kadının ispatlanan kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine ilişkin kararının kaldırılarak karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine dava tarihinden başlayarak aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 1.300,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, reşit ve kısıtlı çocuk için usulünce açılmış bir nafaka davası olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili katılma yoluyla kusur belirlemesi, reddedilen davası, tazminatlar ve nafakalar yönünden, kadın vekili nafaka ve manevî tazminat miktarı yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 10.01.2023 tarihli ve 2022/9563 Esas, 2023/112 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevî tazminat miktarının ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, tarafların sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1.Davalı-karşı davacı kadın 11.05.2023 tarihinde iş bu davasından ve tüm taleplerinden feragat ettiğine dair feragat dilekçesi sunmuş, duruşmada da bu beyanını yinelemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının Yargıtay bozma kararından sonra ki süreçte dava ile ilgili tüm taleplerinden feragat ettiği, bozma sonrası yapılan yargılama sırasında; usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu usuli kazanılmış hak istisnai haller bulunmadıkça yeni bir hükümle ortadan kaldırılamayacağı ve tarafları bağlayacağı, bu sebeple uyulan bozma kararı gereğince hüküm tesisi de zorunlu olduğu, açıklanan nedenlerle kadının lehine yoksulluk nafakası ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiği anlaşılmakla, dosyada karşı davaya ilişkin manevi tazminat ve yoksulluk nafakası dışında kalan kısımları onanarak kesinleştiğinden ayrıca karar verilmesine yer olmadığına, kadının manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın; boşanma kararının kesinleşmesine ve tarafından kesinleştirilme talebinde bulunmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince kesinleştirme işlemi yapılmadığını, bu nedenle boşanma kararının kesinleşmediği düşüncesiyle davasından ve tüm taleplerinden feragat ettiğini, aksi halde tazminat ve nafaka hakkından feragat etmesinin makul olmayacağını, erkeğin engelli çocuğun başında olmasını istediğinden bu haklarından feragat ettiğini, feragat beyanı öncesi Yargıtay ilamının tarafına tebliğ edilmediğini, boşanma kararının Yargıtay ilamında onandığının gösterilmediğinden ya feragat beyanın kabulü ile boşanma kararının bozulmasına, ya da feragat beyanının irade sakatlanması kapsamında değerlendirilerek manevi tazminat talebi ve yoksulluk nafakası hakkında verilen ret kararının kaldırılarak Yargıtay ilamına uygun karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın dosya kapsamına uygun olup olmadığı kadın tarafından yapılan feragat beyanının usulüne uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 307 nci ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-karşı davacı kadının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.