Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6389 E. 2024/4391 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, kadına yoksulluk nafakası ve manevi tazminat ödenip ödenmeyeceği, ödenecekse miktarının ne olacağı ve kadının maddi tazminat talebinin niteliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ise az kusurlu olduğu, kadının yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığı, manevi tazminat koşullarının oluştuğu ve kadının maddi tazminat talebinin boşanmanın fer'isi olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının kaldırılıp dosyanın maddi tazminat hususunda eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesi yönündeki istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1357 E., 2023/475 K.

KARAR : Hükmün kısmen kaldırılması ile kısmen başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/451 E., 2020/180 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve mal rejimi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, mal rejimi davasının ise tefrikine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kadının maddî tazminat istemi yönünden kaldırılarak kaldırılan yönden dosyanın İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Bölge Adliye Mahkemesince kadının maddî tazminat alacağına yönelik talebi hakkında verilen İlk Derece Mahkemesine gönderme kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince temyize tabi olmayıp, kesin niteliktedir. Bu sebeple, davalı erkek vekilinin bu talebe ilişkin gönderme kararına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına burnunu kıracak, hastanelik olacak şekillerde birden çok kez fiziksel şiddet uyguladığını ayrıca ekonomik, psikolojik ve duygusal şiddet de uyguladığını, kısıtlı harçlık verdiğini, ev ihtiyaçları ve şahsi ihtiyaçları için gerekli maddî katkıyı yapmayıp ekonomik şiddet uyguladığını, alkol aldığını, eşi ve kızıyla ilgilenmediğini, kadının ailesinin ve arkadaşlarının evlerine gelmesini istemediğini, eşine küfür ve hakaret ettiğini, kızına da şiddet uyguladığını, bıçakla saldırdığını, en son yaşanan şiddet olayı sonrası kadının evden ayrılmak zorunda kaldığını, erkeğin hayatında başka kadınların olabileceğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... yararına eğitim hayatı boyunca aylık 2.000,00 TL tedbir ve yardım nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, nafakalara her yıl TEFE-TÜFE oranında artırım uygulanmasına, kadın tarafından yapılan masraflar, kadına bırakılan kamu borçları, erkeğe verdiği altınlar ve diğer zarar ziyanlar için ise yasal faiziyle 100.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata, şimdilik 1.000,00 TL katılım payı alacağına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, mahrem konuları ailesine anlattığını, ailesinin yanına gidip uzun süre dönmediğini, ailesi tarafından tehdit edildiğini, erkeğin daha önce boşanma davası açtığını ancak tarafların barıştıklarını, kadının babasının sürekli para istediğini, kabul edilmediğinde kızını eşine karşı kışkırttığını, korkutma ve tehditlerde bulunduğunu, tartakladığını, çocuğun babaya düşman edildiğini, anne ve çocuğun birlikte erkeğe karşı fiziksel şiddet uyguladıklarını, erkeğin meşru müdafaada bulunmak zorunda kaldığını, erkeğe ekonomik baskı ve şiddet uygulandığını, imkanlarının üstünde para istendiğini belirterek tarafların boşanmalarına ve kadının maddî taleplerinin reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların birbirlerine karşı sevgi ve saygılarının bittiği, aralarında fikir uyuşmazlığının olduğu, tarafların birbirlerine karşı birlik görevlerini yerine getirmedikleri, mesafeli davrandıkları, erkeğin, eşine ve çocuğuna şiddet ve hakaret içeren eylemlerinin olduğu, evin geçiminde zaafiyet gösterdiği, alkol alışkanlığının bulunduğu, zaman zaman memleketine giderek eve dönmediği, kadının da zaman zaman ailesinin yanına gitmek suretiyle uzun zaman kaldığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu erekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun 18 yaşını doldurmuş olduğu gerekçesiyle çocuk için talep olunan tedbir ve iştirak nafakası istemlerinin reddine, kadının boşanmayla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına 750,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, mal rejimine ilişkin davanın ise dosyadan tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminatları esası ile miktarları, mal rejimi davasının tefrik edilmesi, reddedilen yönlerden lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının dava dilekçesinde, erkeğin kendisi adına iş yeri açıp çalıştırdığını, bu süreçte 50.000,00 TL SGK ve Vergi Dairesine borçlandırdığını, yaklaşık 25.000,00 TL Bağ-kur borcu, 10.000,00 TL vergi borcu bulunduğunu, düğünde takılan altınların en az 100.000,00 TL edeceğini, evlilik birliği boyunca kadının kendini ve çocuğunu doyurmak için bu altınları azar azar bozdurduğunu belirterek delil ve faturaları ile kadın tarafından yapılan masraflar, Bağkur, SSK ve Maliye borçları, davalıya verilen altınlar ve diğer zararlar için yasal faiziyle şimdilik 100.000,00 TL maddî tazminat talep ettiği, mahkemece 10.09.2019 tarihli duruşmada çocuğa ilişkin nafaka talebi ve mal rejimine ilişkin talepleri konusunda beyanda bulunmak üzere verilen süre üzerine kadının netice-i talep açıklaması adı altında sunduğu dilekçede maddî tazminatını bu şekilde tekrar ettiği, böylece kadının maddî tazminat talebinin 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilemeyeceği, mahkemece hakimin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde kadına maddî tazminatın niteliği, hangi maddî tazminat kalemi için ne miktarda istemi olduğu açıklattırılıp, açıklamaya göre bu taleplerinden boşanmanın ferisi bağlamında maddî tazminat olarak değerlendirilemeyecek kısımlar yönünden nispi harcın peşin kısmının yatırılması için usulüne uygun olarak süre verilmesi, görev hususu da düşünülerek deliller değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle belirtilen hususlar gözetilmeden kadına maddî tazminat ile neyi kastettiği açıklattırılmadan yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı, mahkemece tespit edilen kusurların gerçekleştiği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile manevî tazminatın miktarının uygun olduğu ve mal rejimi davasının tefrikinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların maddî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne, buna ilişkin İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, kadının maddî tazminat talebi hususunda açıklanan şekilde işlemlerin icrası ile görev hususu da değerlendirilerek hüküm tesisi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine, maddî tazminat açısından kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; soyut ve görgüye dayalı olmayan tanık beyanları neticesinde erkeğe kusur izafe edilmesinin hatalı olduğunu, kadının ailesinin erkeği dışladığını, kadının evliliğe maddî menfaat yönüyle baktığını, kadının evden ayrılarak birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadının olağanın dışında harcamalar yaptığını, kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğe mahkemece yüklenen kusurların kadın tarafından affedildiğini, kadının babasının erkeği tehdit ettiğini, tarafların psikolog tarafından değerlendirilmesi gerektiği yönündeki taleplerin mahkemece olumlu karşılanmadığını, kadının maddî tazminat altındaki talebinin reddine karar verilmesi gerekirken bölge adliye mahkemesince gönderme kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ile kadının maddî tazminat talebi yönünden Bölge Adliye Mahkemesince verilen kaldırma ve İlk Derece Mahkemesine gönderme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına manevî tazminat ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin kadının maddî tazminat istemi yönünden Bölge Adliye Mahkemesince verilen gönderme kararına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı erkeğin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.