"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1023 E., 2022/1748 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/17 E., 2021/206 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sorumlulukları yerine getirmediğini, eviyle, eşiyle ve ortak çocukla ilgilenmediğini, müvekkilini sürekli aşağıladığını, hizmetçi olarak gördüğünü, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, işe giderken müvekkilinin üstünden kapıyı kilitlediğini, ailesiyle görüştürmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, iş arkadaşlarıyla gülüşüyor diyerek evden kovduğunu, asker uğurlamasında bir erkeğe işaret yaptı diyerek iftira attığını, ev taşınmasında müvekkilinin temizliği tek başına yaptığını, masraflarını da müvekkilinin ailesinden istediğini, çocuk ... olduğunda müvekkilinin ailesini çağırmadığını, çocukla ve müvekkiliyle ilgilenmeyince müvekkilinin de ailesine sığındığını, takıları da teslim etmediklerini, belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının sürekli soğuk davrandığını, annesinin etkisinde kaldığını, evde olan biteni annesine anlattığını, annesinin de evliliklerine müdahale ettiğini, hem davacının hem de ailesinin müvekkilini aşağıladığını, müvekkilinin ailesine gitmesini istemediğini, davacının sürekli ailesine gittiğini, eviyle ilgilenmediğini, akrabalar ziyarete geldiğinde ilgilenmediğini, konuşmadığını, hakaret ettiklerini, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, 21.12.2018 tarihinde müvekkil işteyken ortak çocuğu ve eşyaları alarak evi terk ettiğini, aramalara cevap vermediğini, müvekkilinin eşini ve çocuğunu sevdiğini, boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının eviyle ve çocuğuyla ilgilenmediği, maddî olarak ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacının annesi ve erkek kardeşine "Çocukla ilgilenmek zorundasınız, mecbursunuz" şeklinde söylemlerinin olduğu, davacıyı gereksiz yere kıskandığı, çalıştığı yerde takip ettiğini söylediği, bulundukları ortamlarda "Başka erkeklere kaş göz atıyorsun" şeklinde suçladığı, davacıyı "Seni bırakırım, eşyaları satarım" diyerek tehdit ettiği, davacının annesine "Siz kimsiniz, evimize ne karışıyorsunuz" dediği, davalının davacıya duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu, davacı kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, geliri bulunmayan kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir ve kusur bulunmayan, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluştuğundan kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 13.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının önceki olaylarda evi terk ettiğini, sonradan barıştığını, evliliğin devam ettiğini, son olayda da evi terk ettiğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, tazminat ve nafaka miktarlarının fazla olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, davanın kabulü, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi, çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci fıkrası, 182 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.