"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1668 E., 2023/480 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/393 E., 2020/88 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı kadın ile 43 yıldır evli olduklarını, ortak iki çocuklarının olduğunu, ortak çocuklarının ergin olduğunu, kadının erkeğe sürekli hakaret edip şiddet uyguladığını, erkeği eş olarak görmediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ayrı oturduğunu, çocuklarına erkeği dövdürttüğünü, adam tutarak erkeği öldürtmek istediğini, boşanmak için ev istediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddialarının asılsız olduğunu, erkeğin şiddet, hakaret ve aşağılamalarına maruz kaldığını, iftira içeren ithamlarda bulunduğunu, ortak konutu 2009 yılında terkettiğini, dokuz yıldır kadını arayıp sormadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadının temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, kadının bu zamana kadar elinden geldiğince evlere ve işyerlerine temizliğe giderek geçimini sağladığını, İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesince davacı erkek aleyhine önlem nafakası davası açtığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğe "kokmuş keke, şerefsiz, pezevenk" şeklindeki sözlerle hakaret ettiği, erkeğin evi terk ettiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; hiçbir delilin değerlendirilmediğini, taraflar hakkında sosyal inceleme raporu alınmadığını ileri sürerek erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, davalı kadının cevap dilekçesinde dayandığı önlem nafakası dava dosyasında, erkeğin başka bir kadınla yaşamak için evi terk ettiği ve halen bu kadınla yaşadığı, evlilik birliğine maddî ve manevî katkıda bulunmayarak birlik görevlerini yerine getirmediğinin sabit olduğu, kadına hakaret olarak yüklenen eylemlerin eskiye dayalı olup bu olaylar sonrası evlilik birliğinin devam etmesi nedeniyle belirtilen vakıaların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkeğin tam kusurlu olduğu ve kimsenin kendi kusurlu eylemine dayanarak hak elde edemeyeceği, tam kusurlu eşin boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kadının istinaf taleplerinin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının tümden kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davacı erkeğin boşanma davasının reddine, kadın yararına vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen kadının erkeğe sürekli hakaret ettiğini, erkeği evden kovduğunu, şiddet uyguladığını, erkeğin tazminat talebi olmaması nedeniyle kusur incelemesinin derinlemesine yapılmaması gerektiğini, tarafların 9 yıldır ayrı yaşadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, kadının sadece maddî çıkarları nedeniyle evli kalmak istediğini ileri sürerek reddedilen davası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.