Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6407 E. 2023/4158 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocukla baba arasında belirlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi üzerine, mevcut düzenlemenin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, tarafların ayrı yaşadıkları süre, babanın yaşam koşulları, çocuğun istismar veya şiddete maruz kaldığına dair bir bulgu olmaması ve yatılı kişisel ilişkinin çocuğun gelişimini olumsuz etkilemeyeceğinin kanıtlanamaması, çocuğun üstün yararının gözetilerek, kişisel ilişkinin yatılı olarak yeniden düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1049 E., 2023/1091 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/486 E., 2023/359 K.

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın tarafların vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile Kayseri 6. Aile Mahkemesinde verilen ilam ile boşandıkları ve ortak çocuğun velâyetinin annesine verildiğini, boşanma tarihinde bebek olan müşterek çocuğun 2016 doğumlu olduğunu ve şu anda okul çağına geldiğini, bir baba olarak onunla daha yakından ilgilenmek babalık görevlerini eksiksiz olarak yerine getirmek istediğini, bunun için de çocuğu ile daha uzun zaman görüşmeye ihtiyacının olduğunu, müşterek çocuğun yatılı olarak yanında kalacak yaşa geldiğini, kendisinin her cumartesi işten izin alamadığını, bu nedenle boşanma kararında belirtilen kişisel ilişkinin değiştirilerek her ayın 1. ve 3. Hafta sonları Pazar saat 10.00'dan aynı gün saat 18.00'a kadar, ayrıca sömestr tatillerinde 10 gün ve yaz tatillerinde 1 Temmuz saat 10.00'dan 31 Ağustos saat 18.00'a kadar yatılı kalacak şekilde yanında kalmasını, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacının çocuğa karşı yapmış olduğu eylemlerden dolayı çocuğun korktuğunu ve hastanede tedavi gördüğünü, tedavi raporunda babadan şiddet görüyormuş ibaresinin yer aldığını, davacının çocuğu çok görmediğini, ortak çocuğun okula başladığını bu nedenle okul durumu göz önünde bulundurularak açılan davanın reddinin gerektiğini, kişisel ilişkinin değiştirilmesinin çocuğun menfaatine olmayacağını, davacının ailevi durumları nedeniyle ortak çocuğun yatılı kalmasının uygun olmayacağını, bu nedenlerden dolayı haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;sosyal inceleme raporları, dinlenilen tanık beyanları, idrak çağında olan küçüğün beyanları dikkate alındığında baba ile yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtilerek baba ile ortak çocuk arasında her ayın 1. ve 3. Pazar günü saat 10.00 ile 18.00 arasında, her yıl dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile saat 18.00 arasında, babalar gününde saat 10.00 ile saat 18.00 arasında, her yıl milli bayramlarda (19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos) saat 12.00 ile 18.00 arasında kişisel ilişki tesisine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tarafların vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini, çocuğun annesinin etkisinde kaldığını beyan ederek davalarının tüm talepleriyle kabulüne karar verilmesini, davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin kısmen kabul şeklinde verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda ‘davanın reddine’ karar verilmesi gerektiğini, kararın hatalı olduğunu, çocuğun babadan korktuğu için babanın yanına gitmek istemediğini, raporların yetersiz olduğunu, çocuğun dinlenmediğini beyan ederek yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ortak çocuğun yaşı, tarafların ayrı yaşadıkları süre, babanın yaşam koşulları ve imkanları ile dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporları gözetildiğinde ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasında ve kural olan kişisel ilişkinin süresinde ortak çocuk ile baba arasında çocuk-ebeveyn ilişkisinin yaşanması yönünde gerekli ve yeterli olduğu gerekçesi kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek yargılama aşamasında alınan raporlarda müvekkili ile küçük arasında "yatılı" ilişki kurulmaması yönünden delil bulunmadığını, olumsuz bir durum tespit edilmediğini beyan ederek, küçük ile babası arasında kişisel ilişki tesis edilirken "yatılı" olarak kişisel ilişki kurulması gerektiğini beyan ederek davalarının tüm talepleriyle kabulü istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek çocuğun babadan korktuğu için babanın yanına gitmek istemeyen çocuğun babası ile ilişkilerinin kopmaması için görüşmelere devam etmesinin çocuğun menfaatine aykırı olduğunu, çocuğun babası ile görüşmek istemediğini ve raporların yetersiz olduğunu, çocuğun dinlenmediğini beyan ederek çocuğun üstün yararına aykırı olan ve psikolojisini olumsuz etkileyecek olan kişisel ilişki tesisinin kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların ortak çocuğu ve baba arasında boşanma ilâmıyla belirlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini gerektirecek koşulların bulunup bulunmadığı ve mevcut belirlenen kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin tüm, davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava, davacı baba vekili tarafından açılan çocukla baba arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasıdır. 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesine göre, ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi, çocuk ve velâyet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır.

3.Çocukla ana babası arasında kişisel ilişki kurulmasının amacı aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Çocuk ile ana babası arasındaki kişisel ilişki sadece çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir. 4721 sayılı Kanun'un 324 üncü maddesine göre, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana veya baba bu haklarını yükümlülüklerine aykırı şekilde kullanırlar veya çocuk ile ciddi şekilde ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı engellenebilir veya kendilerinden alınabilir.

4.Somut olayda, tarafların anlaşmalı olarak boşandığı ve ortak çocuk ... İnci'nin velâyet hakkının annesine verildiği, baba ile kısa süreli ve yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesis edildiği, davacı babanın dava dilekçesinde boşanma tarihinde müşterek çocuğun küçük olduğunu, şu anda ise büyüdüğünü ve baba olarak çocuğu ile daha kaliteli vakit geçirmek için kişisel ilişkinin süresinin yatılı ve daha uzun süreli olacak şekilde yeniden düzenlenmesini talep ettiği, davalı annenin, babanın sara hastalığı , annesinin ve babasının psikolojik rahatsızlıkları, çocuğun şiddet görme riski sebebiyle davacı ile müşterek çocuğun yatılı görüşmelerini istemediği, ... İnci'nin babası ile kişisel ilişki kurmaya devam ettiği ancak son görüşmenin çocuğun istememesi nedeniyle gerçekleştirilemediği görülmüştür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve özellikle uzman raporları, tanık beyanları, çocuğun yaşı, çocuk ile babanın ayrı şehirlerde yaşıyor olması, çocuğun istismar edildiği veya şiddete uğradığı yönünde iddia ve tehdidin olmadığı, "yatılı" olarak kurulacak kişisel ilişkinin çocuğun bedensel, ruhsal ve kişisel gelişimini olumsuz etkileyeceği kanıtlanmamıştır. Kişisel ilişkiye dair ilâmların kesin hüküm teşkil etmeyip koşulların değişmesi halinde her zaman davaya konu edilebileceği de dikkate alındığında, boşanma kararıyla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin ve yatılı olacak şekilde kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olması nedeniyle Mahkemece boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ve çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı kadın vekilinin tüm, davacı erkek vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.