Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6418 E. 2023/4446 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı ile nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, yerel mahkemenin boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı davalarının kabulüne, nafaka ve tazminata hükmedilmesine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1882 E., 2022/1915 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Develi 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/225 E., 2022/126 K.

Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne, çeyiz alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 02.08.2018 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, davalının evlilik birliği içerisinde sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, hem davalının hem de ailesinin müvekkilini küçümsediklerini, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ve 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat verilmesini, ayrıca dava dilekçesinde belirttiği ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi mümkünse aynen mümkün değilse bedellerinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddia edildiğinin aksine müvekkilinin sorumluluklarını yerine getirdiğini, eşine karşı kesinlikle fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamadığını, müvekkilinin annesinin tarafların evliliklerine karışmadığını, davacının bizzat müvekkilinin anne ve babasına karşı saygısız davranışlarda bulunduğunu, müvekkilinin davacının annesine ve babasına kızının davranışlarını söylediğinde babasının ikazlarına karşı davacının ben bildiğimi yaparım kimse karışamaz dediğini, eşine karşı sen erkek değilsin bana kocalık yapmıyorsun dediğini, davacıda huzursuz bağırsak sendromu olduğunu, müvekkilinin davacının evden ayrılmadan önce doktora götürdüğünü, davacının sebepsiz yere küstüğünü, müvekkilini odaya almadığını, davacının tutarsız davranışları saygısız hareketleri, ilgisizliği ve saygısızlığı nedeni ile evlilik birliğini bitirdiğini, çekilmez hale geldiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dinlenen tanık beyanlarından davacının davalıya yönelik olarak "düş yakamdan", "ben seni istemiyorum dengim değilsin", "sen bana yatakta da koca değilsin dışarıda da", "kılıksız it" vb. şekillerde kırıcı sözler sarf ettiği, davalının annesine karşı da kötü sözler söylediği, buna karşılık tarafların davalının ailesi ile beraber yaşadıkları ve davacı tarafça istenmesine rağmen davalının bağımsız konut temin etmediği, davacı düşük yaptığında arayıp sormadığı, davalının hasta olduğuna ve ev geçindiremeyeceğine ilişkin beyanının bulunduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu ve bu durumda davacının az kusurlu, davalının ise ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı tarafça açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadın için aylık 400,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, ziynet alacağı davasında talebe konu ziynet eşyalarının varlığı tanık beyanları ve dosyaya sunulan CD ile ispatlandığı, ziynetlerin davacıdan ev almak üzere alındığı tanık beyanlarından anlaşılmış olup davalının geri ödenmek üzere alındığını ispat edemediği gerekçesi ile ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabulü ile belirlenen ziynet eşyalarının aynen, aynen olmaması halinde bedellerinin toplamı olan 97.849,00 TL'nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının çeyiz eşyasına ilişkin talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin şiddete ve hakarete uğradığını belirterek reddedilen çeyiz eşyası davası, tazminatların ve nafakaların miktarları ile kusur yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının,erkeğe ve ailesine saygısız davrandığını, kötü sözler söylediğini belirterek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, ziynet alacağı davasının kabulü, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kusur derecesi yerinde ise de kusurlu vakıa belirlenmesinde hata edildiği, davalı erkeğin bağımsız konut sağlamadığı, kadının okumasına izin vermediği, kadın düşük yaptığında ilgilenmediği, destek olmadığı,annesinin kadına hakaret etmesine sessiz kaldığı, ailesinin evliliğe aşırı müdahalesine sessiz kaldığı, kadına hakaret ettiği,kadının ise , "düş yakamdan", "ben seni istemiyorum dengim değilsin", "sen bana yatakta da koca değilsin dışarıda da", "kılıksız it" vb. şekillerde kırıcı sözler sarf ettiği, davalının annesine karşı da kötü sözler söylediği erkeğin yine ağır kusurlu olduğu, davacı kadının ailesine haber vermesi üzerine ailesinin müşterek konuta gelmesi ve iki taraf ile ailelerinin tartışması sonucunda gerçekleştiği, davalının ailesinin davacı kadının eşyalarını almasını engellediği, davacının çeyiz eşyalarının alamadığı kadının çeyiz eşyaları yönünden davasını ispatladığı, İlk Derece Mahkemesince ret kararı verilmesinin isabetsiz olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin çeyiz alacağı davası, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, kadın lehine 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 20.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, kadının çeyiz alacağı davasının kabulüne, bu dava nedeniyle yargılama gideri ve vekâlet ücretine, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının,erkeğe ve ailesine saygısız davrandığını, kötü sözler söylediğini belirterek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, ziynet ve çeyiz alacağı davalarının kabulü, tazminatlar ile nafakalar yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalara hükmedilme şartları oluşup oluşmadığı, miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190,194 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci, 220 inci ve 222 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.