Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6419 E. 2023/4700 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları dikkate alınarak hükmedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının düşük olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1569 E., 2022/2226 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yeşilhisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/40 E., 2022/119 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sebebi ile temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir - iştirak, davacı kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili, iddiaların asılsız olduğunu savunarak tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babasına verilmesine, erkek yararına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının feri taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 27.02.2019 tarihli kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir - iştirak, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata, maddî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tazminatlar ile nafakaların miktarları, davalı erkek; kusur tespiti, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli kararı ile dilekçeler aşamasının tamamlanması ve usulüne uygun ön inceleme yapılması gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf edilmeksizin kesinleşen boşanma davasının kabulü ve buna bağlı olarak yargılama giderleri ile vekâlet ücreti kısımları hariç olmak üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, beraber yaşamak istemediğini söylediği, bayram gibi manevîyatı yüksek ve aile birlikteliğinin önemli olduğu günlerde ailesini yalnız bıraktığı, evlilik birliğinin gerektirdiği manevî yükümlülükleri yerine getirmediği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadına ise izafe edilecek herhangi bir kusurun varlığının kanıtlanamadığı, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın ve çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak, davacı yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; maddî, manevî tazminat ve yoksulluk-iştirak nafakası miktarlarının çok az olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafakalar ve tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık kadın yararına hükmedilen tazminat ile nafaka miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle iştirak nafakası ve maddî tazminata talep kadar hükmedildiğinin anlaşılmasına göre, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevî tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığının anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat azdır. O hâlde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları da dikkate alınarak davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden BOZULMASINA,

3. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.20223 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.