Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6421 E. 2024/2940 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve dosya kapsamına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1654 E., 2023/843 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Anamur 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/105 E., 2022/107 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının sürekli alkol kullandığını, davacıya küfür ve hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, bu hareketi nedeniyle davacının toplum içinde rencide olduğunu, davalının alkollüyken davacıyı boğmaya kalktığını bunun üzerine davacının kök ailesinin yanına döndüğü, davalının bakım, gözetim, hoşgörü ve sadakat yükümlülüklerini yerine getirmediğini, gazino alışkanlığının olduğunu, iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı kadının birlik görevleri ve ortak çocukla ilgilenmek hususunda gerekli özeni göstermediğini, davacının iddialarını kabul etmediğini, davacının davalıya başkalarının yanında hakaret ettiği, geçimsiz olduğu, aşırı kıskanç davrandığı, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, davacının izniyle arkadaşlarına görüşmesine rağmen arkadaşlarının yanında arayarak rencide ettiği, telefonunun karıştırdığı, kök ailesiyle görüşmesini sorun ettiği, müşterek konutu sürekli terk ettiği, davalı erkeğin imkanlarını aşar şekilde talepte bulunduğu, sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata. hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tarafların iki yıllık evlilik birliği içerisinde davalı erkek tarafından, davacı kadına karşı fiziksel şiddet uygulanması sebebiyle davacı kadının Alanya'da ki ortak konutunu dört kez terk ederek Anamur'da yaşayan annesinin yanına gittiği, davacı kadının annesinin evinde geldiğinde vücudunun çeşitli yerlerinde morluk ve şişlikler bulunduğu, davalı erkeğin müşterek konutta sürekli alkol kullandığı, davalı erkeğin, davacı kadına ve ailesine karşı "sinkaflı" şekilde hakaret ettiği, öte yandan; davacı kadının ortak çocuk ile ilgilendiği, ev işlerini ise elinden geldiğince yapmakta olup, ortak çocuk ile ilgilenmekten yemek yapamadığı sıralarda ise aile büyüklerinin yardımcı olduğu, davacı kadının, davalı erkeğe yönelik kıskanç tavırlarının bulunduğu ancak bu durumun davalı erkeğin sosyal medya hesabında başka bayan resimlerinin beğenmesinden kaynaklandığı, davacı tarafından, davalı erkeğin kolunu ısırması suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı lakin bu durumun ise davalı erkeğin, davacıya karşı fiziksel şiddet uygulamaya teşebbüs etmesi neticesinde haksız eylemlere karşı tepki olarak gerçekleştirdiği, dolayısıyla davacı kadınının eylemlerinin davalı erkeğin kusurlu eylemlerinden kaynaklandığının anlaşıldığı, sair iddialarının ispat edilemediği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı kadının kusursuz olduğu, davalı erkeğin boşanma davası açmakta haklı olduğunu ispat edemediği ve ağır kusurlu olduğunun kabul edildiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının klima firmasında çalışarak geçimini sağladığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği kanaatinin oluşmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 650,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının boşanma davasının kabulü, kendi karşı davasının reddi, kadın yararına verilen maddi ve manevi tazminat, tedbir ve iştirak nafakası ve miktarları, müşterek çocuğun velayeti ve vekalet ücreti yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının boşanma davasının kabulü, kendi karşı davasının reddi, kadın yararına verilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve iştirak nafakası ve miktarları, ortak çocuğun velâyeti ve vekâlet ücreti yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocuğun velâyeti ve çocuk için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı,noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 176 ıncı, 182 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.