Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6423 E. 2024/4266 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin ölümüyle son bulan evlilik birliğinde, sağ kalan eşin (davalı kadının) boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun ispatlanamadığı ve yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1120 E., 2023/1404 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/885 E., 2023/144 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacı erkeğin istinaf kanun yoluna başvuru tarihinden sonra öldüğü, evlilik birliğinin ölümle sona erdiği, davacı erkeğin mirasçılarının kusur tespiti yönünden davayı takip etme haklarının bulunduğu gerekçesi ile başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin 04.06.2022 tarihinde vefat etmesi nedeniyle evlilik birliği ölüm nedeniyle sona erdiğinden boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalının kusurunun tespitine ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve caveba cevap dilekçesinde özetle; kadının ''ölene kadar nafakanı yiyeceğim, öldükten sonra da maaşını yiyeceğim'' dediğini, Samsun 1.Aile Mahkemesinin 2013/405 Esas, 2014/263 Karar sayılı boşanma davasının açıldığını, tarafların anlaşıp barışmaları nedeniyle davacı erkeğin davadan feragat ettiği, bu kararın kesinleştiğini, kadının söz vermesine rağmen davadan sonra eve dönmediğini, kadının kavgada erkeğe bıçakla saldırdığını, erkeği ve aile bireylerini yaraladığını, karşılıklı şikayetten vazgeçtiklerini, kadının eyleminin af niteliğinde olduğunu, kadının tehditte bulunduğunu, Samsun 2. Aile Mahkemesinin 2014/616 Esas, 2015/565 Karar sayılı dosya ile tedbir nafakası davası açtığını, davalı kadın lehine aylık 275,00 TL nafakaya hükmedildiğini, bu kararın kesinleştiğini, Samsun İcra Müdürlüğünün 2016/90284 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, halen derdest olduğunu, Samsun 1.Aile Mahkemesinin 2018/863 D.iş Esas, 863 Karar sayılı dosyası ile davalıya terk ihtarında bulunulduğunu, terk ihtarına davalının cevap verdiğini, ancak evde dönmediğini, erkeğin ulaşmasını engellemek için telefon hattını değiştirdiğini iddia ederek terk sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, davacı erkeğin oğlu ile birlikte şiddet uyguladığını, evden kovduklarını, darp raporunun mevut olduğunu, eşi için şikayetinden vazgeçtiğini, davacının açmış olduğu boşanma davasından feragat ettiğini, ancak davacının çocuklarının evlilik birliğine müdahale ettiklerini, davalının eşinin çocukları ile altlı- üstlü oturmak istemediğini, davacının istemediğini söyleyerek maddî yardımda bulunmadığını, davacı tarafından çekilen ihtarın samimi olmadığını, davacının oğlu ile gelininin baskıları sonucunda müşterek konuta dönmediğini, can güvenliğinin olmadığını belirterek davacının davasının öncelikle dava şartı bulunmaması nedeniyle reddine, Mahkeme aksi kanaatte olursa ise müvekkili için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, 10.000,00 TL maddî tazminata ile 10.000,00 TL marevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 19.04.2022 tarih ve 2019/296 Esas, 2022/359 Karar sayılı kararı ile: Mahkemenin 2014/616 Esas, 2015/565 Karar sayılı Yargıtayca onanan kararında da kabul edilen gerekçeler de dikkate alınarak davalının, davacının çocuklarından korktuğu için eve dönmek istemediği ve taraflar arasında yaşanan ve yargılamaya konu olaylarda gözetildiğinde davalının ortak konuta dönmemekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili, aradan 8 yıl süre geçtiğini, uzun süre önceki olayların eve dönmemede haklılık olarak değerlendirilemeyeceğini, nafaka davasının o tarihteki terkin haklı olduğunun değerlendirildiğini, eve dönmemede haklılığın ispat edilemediğini, ceza davasında düşme kararı verildiğini, karşılıklı affın ve delillerin değerlendirilmediğini beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden, davalı kadın vekili ise vekâlet ücretinin eksik hükmedildiğini beyanla vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 05.10.2022 tarih ve 2022/2139 Esas, 2022/3001 Karar sayılı kararı ile; davacı erkeğin Mahkeme kararından sonra öldüğü, evlilik birliğinin ölümle sona erdiği, davacı erkeğin mirasçılarının kusur tespiti yönünden davayı takip etme haklarının bulunduğu, davaya kusur tespiti yönünden devam etmeleri halinde buna göre karar verilmesi için tarafların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkeğin 04.06.2022 tarihinde vefat etmesi nedeniyle evlilik birliği ölüm nedeniyle sona erdiğinden boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalının ortak konuta dönmemekte haklı olduğu anlaşıldığından ve davalının boşanma sebebiyet verecek kusuru ispat edilemediğinden davalının kusurlu olduğunun tespitine yönelik istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle, eksik inceleme ve araştırma ile hukuka aykırı karar verildiğini, ayrı yaşamda haklılık şeklinde değerlendirilen 8 yıllık sürede evvelce meydana gelen olayların etkisini kaybetmiş olduğunu, davalının evi terkinin üzerinden 8 yıl geçtiğini, dava açıldığı tarihteki hal ve koşullara göre değerlendirildiğinden ve tedbir nafakasına ilişkin davada eve dönmekte haklı olduğunu değil, nafaka isteğinde bulunduğu tarihte evi terkte haklı olduğunun değerlendirildiğini, tarafların birbirini affettiğini, ceza davasında şikayetten vazgeçtiklerini, bir arada yaşamak için anlaştıklarını, erkeğin çocuklarının aynı binada ayrı dairede oturmasının evin marevî bağımsızlığını ortadan kaldırmayacağını belirterek, davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, mahkemece gerekçede, davalının boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun ispat edilemediğinin belirtildiği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı mirasçıları vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından terk sebebine dayalı açılan boşanma davasında davacı erkeğin ölümü nedeniyle evlilik birliğinin sona ermesi üzerine, davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 164 üncü maddesi, 181 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle sağ kalan eşin (davalının) boşanmayı gerektirecek şekilde kusurlu olmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçıları vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.