Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6424 E. 2024/4174 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/627 E., 2023/1069 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/276 E., 2022/537 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kumar oynadığını, borçları yüzünden icra takiplerinin olduğunu, tefecilere para ödemek zorunda olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, Kıbrıs’ta ders verdiğini söylediğini, kumar oynamaya gittiğini öğrendiğini, hakaret ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; şiddetli geçimsizlik olduğunu, hakaretlerine ve pek kötü muameleye maruz kaldığını, kadının evi terk ettiğini, Ankara’ya gelmesini söylemesine karşın gelmediğini, ailesini istemediğini, aşağıladığını, konuyu her zaman paraya getirdiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kumar oynamak suretiyle şahıslar ile kurum ve kuruluşlara borçlar yaptığı, alacaklılarının eşini aradığı, eşinden ve eşinin yakınlarından sürekli para istediği, kazancını kumara harcaması sebebiyle evin giderlerine katılmadığı, birliğin üzerine yüklediği mali sorumlulukları üstlenmeyerek eşine yüklediği, mali konularda eşine dürüst davranmayarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşine işyerinde 3. kişilerin duyabileceği şekilde "mezhepsiz, şerefsiz, dinsiz, imansız" diyerek hakaret etmek ve aşağılamak suretiyle rencide ettiği, eşinin üzerine yürüdüğü, eşine ve evine gerekli ilgiyi göstermediği; kadının ise erkeğe sen adam mısın, ne adamlar var, şerefsiz, sen jigolosun demek suretiyle hakaret edip aşağıladığı, eşini ve ailesini mali konularda aşağıladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının eczanesi olduğu, düzenli ve ortalamanın üzerinde geliri bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği belirtilerek yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davası ve ekleri, kendi tazminat isteğinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği; çocuk yararına hükmedilen nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata; davalı-davacı erkek vekilinin tüm; davacı-davalı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat, iştirak nafaka miktarı ile yoksulluk nafaka talebinin reddi yönünden kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen ve kabul edilen maddî ve manevî tazminat, iştirak nafakası yönlerinden ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi ile buna bağlı olarak tazminat koşullarının kimin yararına gerçekleştiği, nafaka ve tazminat miktarları ile yoksulluk nafaka şartlarının kadın yararına oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.