"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/623 E., 2023/806 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/983 E., 2021/1326 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 21.04.2014 tarihinde Türkiye'ye geldikleri, davacının davalının şiddetine dayanamaması nedeniyle 2018 yılının şubat ayında Kahramanmaraş'a taşındığı taraflar birlikteyken davalı erkeğin sürekli psikolojik fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığı, ortak çocuk ...'e 2 kez bıçak çektiği, ortak çocuk ... ve ...'nin sokağa çıkmasını yasakladığı, söz hakkı vermediği, ...'yi zorla biriyle evlendirmek istediği, tehdit ettiği, aileye maddî destek olmadığı, ortak çocuk ...'in kazandığı paraya el koyduğu, alkolik olması nedeniyle tüm parasını alkole yatırdığı, Suriye'de başka biriyle evlenmek için para biriktirdiği, kadına ait olan Kızılay yardım kartına davalının el koyduğu, kadına sürekli senden boşanacağım, boş ol dediği, çocuklarla ilgilenmediği, birlik görevini yerine getirmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının Kızılay kartının erkekten alınarak kadına verilmesine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, adli yardım talebinin kabulüne hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin, davacı eşine ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, aşırı alkol kullandığı, davacı kadına ise atfı kabil bir kusurun tespit edilemediği, gerçekleşen bu duruma göre tarafların evlilik birliğinin, tarafların eylemlerinin yoğunluğu ve derecesi de nazara alınarak davacı erkeğin tam kusuru nedeniyle temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların velâyete tabi ortak çocuklarının fiilen anne yanında kalıyor olması ve anne yanında kalmaya devam etmesinin gelişimlerini olumsuz etkileyeceğine dair bir delil bulunmaması nazara alınarak velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 15.000,00 TL maddî,10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat, velâyet ile davanın kabulüne yönelik kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle ortak çocukların idrak çağında olmadıkları, anne yanında kaldıkları, davalının çocuklara şiddet uyguladığı, ilgilenmediği, çocukların anne yanında kalmalarının fikri, ahlaki gelişmelerine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delillerin bulunmadığı, hemen meydana gelecek bir tehlikenin varlığının da ispat edilmemesi, fiili durum, velâyet ve kişisel ilişkiye dair ilamların maddî anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp, koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceğine dair genel ilke ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, çocukların üstün yararına uygun olduğu anlaşıldığı mahkemenin velâyet ve kişisel ilişkiye yönelik kararı doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve esas bakımından yasaya aykırı olduğu, kararın gerekçesiz olduğu, davanın kabulüne, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat, velâyete ilişkin kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocukların velâyeti ve çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 182 inci 336 ıncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.