"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/595 E., 2023/805 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yenide esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 21. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/84 E., 2021/252 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karşı davanın da kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, kadına ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, ilgisiz olduğunu, eve geç geldiğini, ilgisiz olduğunu, birlik görevlerini yerne getirmediğini, hakaret ve tehdit ettiğini, kovduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, ortak çocuk ... yarar aylık 1.250,00 TL, ... aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına yararına aylık 2.750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, lükse düşkün olduğunu, müvekkilinin erkekliğini aşağıladığını, tehdit ettiğini, erkeği defalarca eve almadığını, şiddet uyguladığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ayrılmasına sebep olan son olaya ilişkin Ankara 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/390 Esas sayılı dosyasıyla her ne kadar davacı-karşı davalı kadının, eşine parfüm şişesiyle vurarak şiddet uyguladığı gerekçesiyle hakkında dava açılmış ise de; erkeğin şikayetinden vazgeçtiği dikkate alınarak af kapsamına girdiği, erkeğin diğer iddialarını ise kanıtlayamadığı, Ankara 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/390 Esas sayılı dosyasında davalı-karşı erkeğin, kadına tekme atarak ve yumruklayarak fiziksel şiddet uyguladığı, ... isminde başka bir kadınla ilişkisi olduğu, eş ve baba olarak ihtiyaçlarla ilgilenmeyerek, keyfi olarak eve geç saatlarde gelerek evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, ortak çocuk ...'ı kolundan tutarak darp ettiği, kadına "mal, aptal, gerizekalı" diyerek hakaret ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle; asıl davanın kabulüyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına ayrı ayrı hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihi itibariyle 750,00 TL'ye yükseltilmesine, iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına hükmedilen aylık 700,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihi itibariyle 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kişisel ilişki süresi, nafaka ve tazminatların miktarı kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; iki dava yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı-karşı davacı erkeğin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle kadının kusurlarının af kapsamına girdiğinden, karşı davanın reddine karar verilmiş ise de; erkeğin ceza kovuşturması sırasında eşi hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildirmesinin, eşini affettiğini göstermeyeceği, 28.07.2018 tarihindeki olaydan sonra erkeğin de yaralandığı, kadın hakkında ceza davası açıldığı, tanıkların, olaydan sonra erkeğin kafasında, boynunda yara izlerini gördüğünü beyan ettikleri, tarafların bu olaydan sonra yeniden bir araya gelmedikleri, bu durumda kadının da şiddet nedeniyle kusurlu olduğu, meydana gelen olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kusur tespiti ile karşı boşanma davasının reddi kararının doğru olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatların, yoksulluk nafakasının ve ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, karşı davanın da kabulüne, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, aylık 2.000,00 TL yoksulluk, ortak çocuklar yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı kadın vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı erkek vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık, asıl ve karşı davanın kabulü, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve karşı davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, mevcut ve beklenen menfaatin kapsamı dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.