Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6455 E. 2024/4425 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince kadına hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/883 E., 2023/877 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/220 E., 2022/162 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 6 yıllık evli olduklarını, ortak üç çocukları bulunduğunu, müvekkilinin davalı ile yaşanan geçimsizliklerinden dolayı 09.08.2020 tarihinde Eskişehir 3. Aile Mahkemesinin 2020/439 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açtığını, ancak davalı-karşı davacıya son bir şans vermek ve çocukları için tekrar bir araya gelerek evlilik birlikteliğine devam ettiğini, taraflar tekrar bir araya geldikten üç hafta sonra erkeğin yeniden aynı hareketlerine ve davranışlarına devam ettiğini, 28 Mart 2021 tarihinde müvekkiline şiddet uyguladığını, müvekkilinin şikayetçi olduğunu, akabinde erkeğe on gün uzaklaştırma verildiğini, uzaklaştırma tarihinden sonra erkeğin farklı günlerde evin etrafında dolaşarak müvekkilini rahatsız ettiğini, elleriyle hareket yaparak boyun kesme işareti yaptığını, taraflar bir araya geldikten sonra erkeğin para yetiremiyorum diyerek müvekkiline harçlık vermemeye başladığını, erkeğin öfkesini kontrol edemediğini, müvekkilini ve ortak çocukları dövdüğünü, erkeğin annesi ve teyzesinin kışkırtmalarıyla huzursuzluk çıkardığını, müvekki line hakaret ve küfür ettiğini, müvekkilini küçümsediğini ve dışladığını belirterek iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına, 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; dava dilekçesinde yer alan iddiaların asılsız olduğunu, davacı-karşı davalının müvekkiline sevgi ve saygı göstermediğini, müvekkilinin davacı-karşı davalıdan daima kötü sözler işittiğini, davacı-karşı davalının müvekkilinin annesine de küfür ettiğini, davacı-karşı davalının müvekkili hakkında uzaklaştırma kararı aldırıp bu süre içinde evdeki tüm eşyaları alıp çocukları da alarak müşterek konutu terk ettiğini, çocukları müvekkiline göstermediğini, müvekkilinin telefonda dahi ortak çocuklarla konuşamadığını, davacı-karşı davalının aile fertleri arasında olması gereken her türlü konuşma ve diyaloğu kendi ailesine abartarak anlattığını, akabinde davacı-karşı davalının ailesinin müvekkilini sık sık arayarak telefonda müvekkilini suçlayıcı ve azarlayıcı şekilde psikolojik baskı uyguladıklarını, davacı-karşı davalının önceki boşanma davasında feragat etmesinden sonra müvekkiline "bir daha annenleri ziyarete gelmeyeceğim, çocuklarımı da oraya göndermeyeceğim" dediğini, 28/03/2021 tarihinde davacı-karşı davalının müvekkiline sözel şiddette bulunduğunu, bağırdığını, hakaret ettiğini, müvekkilinin daha fazla kötü söz duymak istemediği için evden çıktığını, davacı-karşı davalının ailesinin asılsız iddialarda bulunduğunu, ortak çocuğu dövdüğünü ima ettiklerini, müvekkilini azarladıklarını, polis çağırdıklarını iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Begüm'ün velâyetinin babasına verilmesine, erkek yararına, 20.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili, asıl davanın fer'îleri ile birlikte kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl dava yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden erkeğin öfke kontrolünü kaybettiği zamanlar şiddet içeren davranışlarda bulunduğu, " ağzını... yaptığımın karısı, bok yersin, sana ne yapacağımı bilirim, seni öldürürüm, gebertirim" şeklinde sözlerle eşine hakaret ettiği, eşini öldürmekle tehdit ettiği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı kadın dava açmakta haklı olduğu, asıl davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle asıl davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, babalarıyla kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına aylık 600,00 TL tedbir, 700,00 TL iştirak, ... ve ... yararına ayrı ayrı aylık 450,00 TL tedbir, 600,00 TL iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminat ile nafaka miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle erkek tarafından açılan karşı boşanma davasının İlk Derece Mahkemesince reddine karar verildiğinin ve bu kararın istinaf edilmeyerek kesinleştiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı-karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.