"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaman Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/323 E., 2021/27 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin yaklaşık iki üç ay sürdüğünü, bu süreçte meydana gelen sorunların çözülemediğini, ufak tartışmaların büyük kavgalara, karşılıklı hakaretlere dönüştüğünü, bu kavgaların ağır bir hale geldiğini, davalının 2015 yılında evi terk edip kendi memleketine döndüğünü, halen ...'da olduğunu, haricen aldıkları bilgilere göre kadının başka biriyle gayrimeşru şekilde yaşamakta olduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davalı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin ortak çocuğu hiç görmediğini, aradan geçen sürede çocukla görüşmeye dair herhangi bir yaklaşımda bulunmadığını, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ziynetlerin erkekten alınarak müvekkiline verilmesine, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin ileri sürdüğü vakıalar yönünden tanık deliline dayandığı, kadının ise herhangi bir delile dayanmadığı, bu nedenle herhangi bir delile dayanmayan ve dolayısıyla iddialarını ispatlayamayan kadının karşı davasının reddine, tarafların kırk gün kadar birlikte yaşadıkları sonrasında kadının ... Bayramı için memleketine gittiği, daha sonra kadının babasının erkeği arayarak tarla ve traktörü kızının üstüne yapmasını istediği, erkeğin de kabul etmediği, bunun üzerine kadının geri dönmediği ve o tarihten beri tarafların ayrı yaşadıkları, kadının başka bir erkekle fiili olarak yaşamaya başladığı, dini nikahlı evliliğinden iki yaşında bir kızının olduğu, geçimsizliğe sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, sosyal inceleme raporlarının içerikleri dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, kadın lehine nafaka takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi, müvekkilinin ziynet alacağı ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede ve fer'i talepleri de içerir şekilde karşı boşanma davasının reddinde, annenin fiilen velâyet görevini üstlenmediğine ilişkin dosyadaki bilgi ve belgeler, tanık İsmet'in müşterek çocuğun bakım koşulları ve kadının ailesinin çocuğa yönelik tavrına ilişkin beyanı ile dosya içerisindeki denetime elverişli sosyal inceleme raporundaki tespit ve değerlendirmeler dikkate alındığında çocuğun üstün yararına uygun olduğundan velâyet ve kişisel ilişkiye dair yapılan düzenlemede, halen başka bir erkekle imam nikahlı olarak yaşadığı anlaşılan kadın lehine nafaka takdir edilmemesinde, karşı dava dilekçesinde delil göstermeyen kadının ispatlanamayan ziynet alacağı davasının reddinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuğun beyanının alınmadığını, doğduğundan beri babanın çocuğu görmek için çabalamadığını, çocuğun babayı tanımadığını, çocuğun doğduğundan beri anne ile yaşadığını, velâyetin babaya verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında velâyetin anneye verilmemesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.