Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6491 E. 2024/4431 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma, velayet, nafaka ve tazminat talepleri konusunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve usule uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1956 E., 2023/746 K.

KARAR : İstinaf başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/220 E., 2022/15 K.

Taraflar arasındaki boşanma, ziynet ve mehir alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet ve mehir alacağı davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ziynet alacağı davası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, diğer yönlerden esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin müvekkiline hakaret ettiğini, küfür ettiğini, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, evden dışarı çıkmasına izin vermediğini, sosyal ilişkilerini engellediğini, müvekkiline ve ortak çocuklarına ilgisiz davrandığını, sürekli telefonda ve bilgisayarda oyun oynadığını, kadına sürekli kilolu olduğunu söylediğini, gururunu incittiğini, ikinci defa evlenmek istediğini dile getirdiğini, defalarca siktir git diyerek evden kovduğunu, ziynetlerini müvekilinden habersiz olarak bozdurduğunu, davalı erkeğin ailesi ile tarafların aynı binada oturduklarını, ailesinin de sürekli evliliklerine ve ilişkilerine müdahale ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin bedelinin davalıdan tahsiline, 80 gram mehir alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacı kadının yemek yapmadığını, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, düğünde takılan altınları ise kadının kendisinin bozdurduğunu ve kendi adına araba aldığını, ehliyet kursuna yazıldığını, ancak defalarca ehliyet sınavında başarısız olduğunu ve bu nedenle de daha sonra aracını sattığını, parasını uhdesinde tuttuğunu, davacının geceleri uyumadığını iddia ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, erkek yararına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına küfrettiği, bağırarak "defol git, siktir git" dediği, davacı kadının ise erkeğe hakaret ettiği, salak, mal, gerizekalı, uyuz gibi kelimeler kullandığı, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle karşılıklı maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, ziynet ve mehir alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur tespiti, nafakaların miktarları, reddedilen tazminat, ziynet ve mehir alacağı talepleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ziynet alacağı davasının kabulü gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının boşanma davasına yönelik kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne, boşanma davasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi ile nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen nafakaya miktarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.