"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/126 E., 2023/1248 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolvadin Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/523 E., 2021/608 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin annesinin evliliğe müdahale ettiğini, davalı erkeğin annesinin etkisinde kaldığını, zaman zaman şiddet uyguladığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, defalarca evden kovduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, gizli kalması gereken konuları başkalarına anlattığını, üç yıldır ayrı yaşadıklarını, bu süreçte bir kez eve gelip ters ilişkiye zorladığını, şiddet uygulayıp bıçak çektiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, davacı için 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasınıni çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, faizi ile 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının son iki senedir annesinin evinde kaldığını, evdeki malzemeleri götürdüğünü, davacı kadının ve ailesinin davalı erkeği aşağıladığını, davacı kadının davalı erkeği eve almadığını, telefonunu kırdığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı taraf davalının evin ve çocukların giderleri ile yeterince ilgilenmediğini iddia etmiş ise de dosya kapsamında dinlenen tarafların bildirmiş oldukları ortak beyanlarından anlaşılacağı üzere, davalının ailesinin refah içinde yaşaması amacıyla ev satın aldığı, bu nedenle de ekonomik güçlük çekmekte ise de evinin geçimi için elinden gelen çabayı gösterdiği, devamlı ve sürekli bir işinin bulunduğu, davalı tanıklarının davalının kendilerinden borç para alarak evin ihtiyaçlarını karşıladığını beyan etmeleri bir arada değerlendirilerek davalının davacı ve çocuklara ekonomik şiddet uygulamadığı, ekonomik olarak güçlük çekmesinin nedeninin davacı ve çocukların refahı amacı ile ev satın almasından kaynaklandığı anlaşıldığından ilgili hususta davalıya kusur yüklenmediği, davacı tanığı ... tarafından davalının aile içi olayları ailesine anlattığına yönelik ortak çocuğun mesajları sesli olarak okuduğu beyan edilmiş ise de aynı tanığın beyanına göre bu olaydan sonra tarafların yaklaşık 3 yıl kadar birlikte yaşamaya devam ettikleri, yaşanan olayın af kapsamında kaldığı, bu tarihten sonra davalının aile sırlarını başkalarına anlattığına ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı değerlendirilerek ilgili hususun davalıya kusur olarak yüklenmediği, davacı tarafından evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılmasında davalıya yüklenen bir kusur bulunmadığı gibi yargılama sırasında tanık .... ve ... beyanları ile sabit olduğu üzere davacı tarafça ortak konutun kendi üstüne tescil edilmesi halinde barışmaya yönelik müzakerelerde bulunulması nedeni ile taraflar arasındaki evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılmadığı gerekçesi ile davanın reddine, davacının manevî tazminat, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velâyet isteminin reddine, davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili; davalı erkeğin kusurlu davranışlarının kanıtlandığını belirterek davanın kabulü gerektiğini, davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin gerek kesinleşen önlem nafakası dosyasında gerekse de boşanma dosyasında kusurunun ispat edilemediği, boşanmaya karar verilebilmesi için karşı yanın az da olsa kusurunun ispatlanmasının gerektiği, bu itibarla davanın reddinin doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; davalı erkeğin kusurlu davranışlarının kanıtlandığını belirterek davanın kabulü gerektiğini, davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
. Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.