Logo

2. Hukuk Dairesi2023/649 E. 2023/3450 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, velayet, manevi tazminat ve tedbir nafakası konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1768 E., 2022/1754 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/359 E., 2021/424 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkeğin tüm,... kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine, ... kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevap dilekçelerinde özetle; evlilik birliğinin, davalı-davacının küçük meselelelerden tartışma çıkarması, sürekli fiziksel şiddet uygulaması, hakaret etmesi, defalarca küfür etmesi, müvekkilinin kız kardeşine fiziksel şiddet uygulaması, müvekkilinin telefonunu kırması, ön yargılı, aşırı sinirli, sorgulayıcı, suçlayıcı, şüpheci bir yapıya sahip olması, iftiralarda bulunması, tehdit etmesi, müvekkilinin maaş kartını alıp maaşlarını çekmesi, psikolojik baskı kurması, sevgi ve saygı göstermemesi, harçlık vermemesi, bu sebeple arkadaşlarından borç almasına sebep olması, arabadan atmaya çalışması nedeniyle sarsıldığını belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00' TL iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; evlilik birliğinin bu aşamaya gelmesinde, ... kadının işitme engelli ve epilepsi hastası olması, engelli ortak çocuklarla ve evle ilgilenmemesi, işe girdikten sonra içinde yaşadığı hayatı ve erkeği beğenmemeye başlaması, sebepsiz yere tartışma çıkarması, sorumsuz rahat bir hayat sürmek istemesi, anlaşılmaz şekilde boşanmakta direnmesi, aile terapisine devam etmemesi, fiziksel şiddet uygulaması, müvekkilini bıçakla yaralaması, yemek yapmaması, sinir krizleri geçirmesi, müsrif davranması, faturaları süresinde ödememesi, alışveriş yapmaması, sürekli dışarıdan yemek yenmesi, aşırı para harcaması, evin ihtiyaçlarına katkı sağlamaması, çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uygulaması ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle esas kusurlu taraf olduğunu belirterek, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, asıl davaya cevap dilekçesinde çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, birleşen davada aylık ayrı ayrı 750,00' TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına esas davaya cevapta erkek yararına 51.000,00 TL maddi, 49.000,00 TL manevi tazminata, birleşen davada erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksuluk nafakası ile yasal faizi ile 250.000,00'er TL maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sinirli bir yapıda olduğu, eşini darp ettiği, küfür ettiği, kadının ise güven sarsıcı davranışlarda bulunması, Taner diye biri ile ilişkisinin olduğunun sabit olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının ağır erkeğin az kusurlu olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumunun benzer olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarının velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, erkeğin yoksulluk nafakası talebinin reddine, 17.05.2019 tarihli tensip tutanağı ile davacı ... için hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, çocuklar için 17.05.2019 tarihli ara karar ile hükmedilen Muhammed Furkan için aylık 200,00 TL ve Elif için aylık 150,00 tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra Muhammed Furkan için 350,00 TL, Elif için 300,00 TL üzerinden iştirak nafakası, davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, birleşen dosya davacısı erkeğin yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası talebinin reddine, velayet anneye verildiğinden iştirak nafakası talebinin reddine, erkek yararına 15.000,00 TL manevi, 15.000,00 TL maddi tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili verilen kararı; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarları, tedbir nafakasının kaldırılması, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat hükümleri yönünden istinaf etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili verilen kararı; kusur belirlemesi, esas davanın kabulü, tazminat miktarları, velayet ve reddedilen nafaka talepleri yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece erkek aleyhine belirlenen ve gerçekleşen "sinirli bir yapıya sahip olduğu, fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ettiği" maddi vakıaların sabit olduğu ancak bunlar yanında erkeğin "küçük meselelerden tartışma çıkardığı, kadının kız kardeşine fiziksel şiddet uyguladığı, kadının telefonunu kırdığı, arabadan atmaya çalıştığı, hakaret ettiği" maddi vakıalarının da yüklenmesi gerektiği, kadın aleyhine belirlenen ve gerçekleşen " sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği" maddi vakıasının da usulünce dayanılan mesajlar, telefon kayıtları, fotoğraflar ve taraf tanık beyanları ile sabit olduğu, kadının bunun dışında bir kusurunun ise ispat edilemediği, erkeğin dosyaya sunduğu bıçakla yaralama olayına ilişkin olduğunu iddia ettiği hastane ve doktor raporlarından, bu eylemin kadın tarafından gerçekleştirildiği anlaşılamadığı gibi, tanık ya da bir başka delil ile de ispat edilemediği, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının süresinde maddi tazminat talebinin bulunmadığı, erkek yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının kaldırılmasının doğru olmadığı, çocuklar yararına hükmolunan tedbir nafakası miktarlarının az olduğu, iştirak nafakasında talep aşılmışsa da erkeğin bu konuda istinafının bulunmadığı gerekçesi ile; ... kadının kusur belirlemesi ve gerekçesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarları, yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması ve erkek yararına takdir edilen maddi, manevi tazminat hükümlerine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile, kararın bunlara ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine, kusur gerekçesinin gerekçede açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kaldırılan hükümler hakkında yeniden hüküm kurulmasına; ... kadın yararına 30.000 TL manevi tazminata, kadının maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, erkeğin tüm kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tanıklarının yakınları olduğu beyanların soyut ve gerçek olmadığı itibar edilmemesi gerektiği, asıl kusurlu olanın kadın olduğunun ve dosyada ispatlandığı, iddia edilen şiddet vakıasının karşılıklı olup kadının da erkeği parmağından yaraladığı halde yüklenmemesinin hatalı olduğu, aleyhe tazminatların haksız olduğu, geliri erkekten daha fazla olan kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği, erkeğin emekli olduğu ve fenilketonüri hastalığı olan çocuklara daha iyi bir bakım sağlayabileceğini belirterek; kararı kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan manevi tazminat ve tedbir nafakası ile velâyet yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına manevi tazminat verilmesi ile tedbir nafakasına hükmolunması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 169 uncu 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.