"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/334 E., 2023/1317 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/591 E., 2021/539 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadından kredi ve maaş kartını isteyip aksi taktirde kendisinden boşanacağını söylediğini, psikolojik baskı kurduğunu, hakaret edip kadını aşağıladığını, zihinsel engelli ortak çocuk ...'ın rahatsızlığıyla ilgilenmediğini, eve geç geldiğini, evi otel gibi kullandığını, kadını ve kadının ailesini evden kovduğunu, kadının annesinin ve babasının üzerine yürüyüp "sizi öldürürüm" şeklinde tehdit ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetinin anneye verilmesine, aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP:
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; tarafların dava açıldıktan sonra dahi aynı evde yaşadıklarını, olayların af kapsamında kaldığını, çalışmasına rağmen katkı sağlamadığını, kadının ve annesinin müvekkiline hakaret ettiğini, kadının, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, müvekkilinin ailesinin kadının ailesi ortak konuta yerleşince ziyarete dahi gelemediklerini belirterek davanın reddine, aksi kanaatte ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dayandığı deliller ile davasını ispat edemediği, davalının da davanın reddini talep ettiği ve davalının kusurlarından kaynaklanan bir boşanma sebebinin varlığının oluşmadığı kanaatine varılmakla davacının ispat olunamayan davasının reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; davanın ispatlandığını belirterek davanın reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına yönelik sürekli boşanma isteğini dile getirmesi, sürekli kadından para ve maaş kartını istemesi, çocuğun rahatsızlığıyla ilgilenmemesi, tedaviye götürmek için benzin parası istemesi, kadının babasının üzerine yürümesi ve hakaret etmesi, evi otel gibi kullanması, kadına ve annesine hakaret etmesi, kadını istemediğini söylemesi, kadını ve ailesini evden kovması, birlik görevlerini yapmaması, kadını tehdit etmesi sabit olmasına rağmen anılan kusurların erkeğe yüklenmemesinin hatalı olduğu, ilk derece mahkemesi kararının sadece kadın tarafından istinaf edildiği, aleyhe istinaf yasağı gereği kadına kusur yüklenemeyeceği, bu sebeple davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, tarafların eşit gelir düzeyine sahip oldukları gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, yaşı itibariyle anne bakım ve gözetimine muhtaç olan anne yanında kalmasının üstün menfaatine olduğu ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velâyetin anneye tevdiine, çocuk için aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasına, koşulları oluştuğundan kadın lehine 40.000,00 TL maddî 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü kararı, tedbir nafakası ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadının açtığı boşanma davasının kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur tespiti, tazminatlar, nafakalar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davalı erkeğin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadının vekilinin sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.