"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/235 E., 2023/1254 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kulu Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/143 E., 2021/694 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlenince müvekkilini İsveç'e götürdüğünü, orada ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, davalı ve ailesinin tehdit edip fiziksel şiddet uyguladığını, evin kilidini değiştirdiğini ileri sürerek 300.000.00 TL maddî, 300.000.00 TL manevî tazminat ve aylık 3.000.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, tarafların anlaşamaması sonucu İsveç'te boşandıklarını, boşanma kararının tanınması için Kulu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/559 Esas sayılı dosyası ile açtıklarını, dosyanın derdest olduğunu, kadının amacının İsveç vizesi almak olduğunu belirterek davanın reddini savunuş, aksi halde 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların yabancı mahkeme kararı ile boşandığı, bu kararın 10.12.2018 kesinleşme tarihli ilamı ile tanındığı, boşanma davasının konusuz kaldığı, yabancı mahkeme ilamında taraflara bir kusur yüklenmediği gerekçesiyle boşanma davasının konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının nafaka ve tazminat, davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur araştırması yapılması gerektiğini belirterek kusur tespiti, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmadığını, bu sebeple kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı kadının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafakanın niteliğine, tarafların ortak çocuğu olmamasına, nafaka alacaklısının yeniden evlenme imkanının bulunmasına göre takdiren 60.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, davacı kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur tespiti ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur tespiti ve kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilip edilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.