Logo

2. Hukuk Dairesi2023/651 E. 2023/3601 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkeğin davacı kadına yönelik şiddet eylemlerinde bulunduğu, alkol aldığı, geceleri eve geç geldiği gibi hususlar göz önünde bulundurularak davacı kadının boşanma ve tazminat taleplerinin kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin alkol aldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, evi ve eşi ile ilgilenmediğini, davalı erkeğe şeker hastalığı teşhisi konulduktan sonra taraflar arasında cinsel sorunlar olduğunu, cinsel birliktelik yaşayamadıklarını, 2005 yılından bu yana da ayrı odalarda uyuduklarını, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, sinkaflı küfürler ettiğini, evdeki eşyaları kırıp döktüğü, cinsel şiddet uyguladığını, müvekkilinin ayrılma talepleri karşısında, müvekkiline hitaben " ben yaşadığım sürece benden ayrılamazsın, bu evin altında çürüyeceksin, en ufacık bir haraketinde seni öldürürüm" şeklinde cümleler sarfettiğini, 25.02.2018 tarihinde durduk yere evde bulunan eşyaları kırmaya başlayıp, müvekkiline karşı küfürler ve hakaretler savurduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 500.000,00 TL manevî 250.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde öne sürülen iddialarının doğru olmadığını, davacı kadının sürekli evde olay çıkartma çabasında olduğunu, 25.02.2018 günü yaşanan olayın iddia edildiği gibi gerçekleşmediğini, şeker hastası olan müvekkilinin şekerinin 38'e düştüğünü ve elindeki tabağın yere düşerek kırıldığını, davacının henüz babasının vefatının üzerinden 6 ay geçmemişken içki masalarında canlı yayın yaparak eğlendiğini, müvekkilinin her zaman eşine destek olduğunu, davacı kadının astım hastası olduğunu, 4 yıl boyunca tedavi gördüğünü, müvekkilinin davacı kadının ilacını temin ettiğini, alınan ilacın yurtdışından geldiğini, müvekkilinin eşini çok sevdiğini, boşanmak istemediğini beyan ederek, davacının boşanma ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

Çerkezköy 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 30.04.2019 tarih ve 2018/218 Esas, 2019/648 Karar sayılı kararı ile davalı erkeğin, davacı kadına yönelik şiddet eylemlerinde bulunduğu, alkol aldığı, geceleri eve geç geldiği, davacı kadına ise atfedilebilecek herhangi bir kusur olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarih, 2019/1704 Esas, 2021/1891 Karar sayılı kararı ile davalı erkek vekilinin, istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, davanın yargı çevresi içindeki görevli ve yetkili aile mahkemesine devredilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, davacı kadına yönelik şiddet eylemlerinde bulunduğu, alkol aldığı, davalının geceleri eve geç geldiği, davacı kadına ise atfedilebilecek herhangi bir kusur olmadığı, tarafların belirlenen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları itibarıyla paranın satın alma gücü, boşanmaya neden olan olaylardaki kusurlu davranışlar, davacıya yönelik fiziksel şiddet eylemleri, bununla birlikte davalıyı ekonomik yıkıma sürüklememek, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralı dikkate alınarak davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin boşanmak istemediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında müvekkilinin kusurunun olmadığını, asıl kusurun davacı kadında olduğunu, bu nedenle boşanma kararı verilmesinin hatalı olduğunu, salt duyuma dayalı, davacı kadının ablası olan tanık beyanına dayanılarak müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, evlilik birliği içerisinde 10-15 kere eve geç gelmenin kusur olarak kabul edilemeyeceğini, kaldı ki davacı tarafça bu hususun affedildiğini, davacı tarafın bu hususlara dayanarak daha önceden açtığı boşanma davasından feragat ettiğini, maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşmadığını, miktarlarının da fahiş olduğunu belirterek, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup, oluşmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.