Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6522 E. 2024/2849 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur durumu, maddi ve manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddinin yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve usule uygun olduğu gözetilerek davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/128 E., 2023/1258 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akşehir 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/283 E., 2021/680 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre, ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup, bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karar davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmediğinden, kadın vekilinin istinaf başvurusunun da reddine karar verildiğinden Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararına karşı temyiz hakkı bulunmayan davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Davalı kadın vekilinin tüm yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının evlendikten sonra sürekli boşanacağını söylediğini, davacı erkeğin önceki nişanını yüzüne vurduğunu, sürekli küçük düşürdüğünü, hastalığın varsa bana yol ver dediğini, cinsel görevlerini yerine getirmediğini, hakaret ve tehdit ettiğini, sürekli şart koştuğunu, şiddet uyguladığını, ailesini eve kabul etmediğini, evi terk ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı erkek vekili 08.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı kadın vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacı erkeğin sürekli eski nişanlısından bahsettiğini, davacının abisinin kadının kardeşine hakaret ettiğini, davacı erkeğin ilgisiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili süresinde verdiği ikinci cevap dilekçesinde özetle; 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminatın davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı kadının erkeğin ailesinin evini karıştırdığı, bu konu da erkeğin anne babasının görgüye dayalı beyanda bulunduğu, kadının ev, araba istediği, alınmaması halinde erkeği boşayacağını davacı tanığı .... yanında dile getirdiği, davacı tanığı erkeğin annesi .... da kadının kendisine ev, araba alınması talebini dile getirdiği, kadının yine tanık ... yanında ''...'ya seni boşayacağım zengin bir koca bulacağım'' dediği, erkeğin babası olan tanık ...'in beyanından anlaşılacağı üzere kadının tanığı arayarak "...'yı boşayacağım" dediği, tüm bu sebeplerle boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu, erkeğin ise bahçe işi sırasında kardeşi ...a'nın, kadının kardeşi ...'a el kol hareketi yaparak az topladığını belirtmesi, ''paranı vermem, fişini keserim'' (cevap dilekçesinde kasanı ayırırım) dediğini erkeğin bu durum karşısında sessiz kalması sebebi ile az da olsa kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, kadının boşanmaya sebep olan olaylardaki kusurunun ağırlığı nedeni ile yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı erkek yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesi ile 7.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine, geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin az kusurlu, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili; tanık beyanlarının yanlı olduğunu, kendi tanıklarının beyanlarına itibar edilmediğini, davalı kadının kusurlu olmadığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı kadına yüklenen kusurların gerçekleştiği, kararın sadece kadın tarafından istinaf edilmesi nedeni ile kadına ilave kusurlar verilerek kadının hukuki durumunun aleyhine ağırlaştırılamayacağı, aynı gerekçe ile erkeğe yüklenen kusurun da kesinleştiği, gerçekleşen olaylarda erkeğin hafif, kadının ağır kusurlu olduğu, ortada evlilik birliğini temelinden sarsan birliğin devamına imkan vermeyen bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına dair verilen kararının isabetli olduğu, hafif kusurlu bulunan, boşanma nedeni ile yeni bir düzen kurmak zorunda kalan, kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek lehine maddî ve manevî tazminat takdiri doğru, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının makul olduğu, ağır kusurlu olan kadın açısından yoksulluk nafakası koşullarının kusur unsuru itibariyle oluşmadığı, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı kadın vekili; tanık beyanlarının yanlı olduğunu, kendi tanıklarının beyanlarına itibar edilmediğini, davalı kadının kusurlu olmadığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı erkek vekili, tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek temyiz dilekçesinin kabulünü talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

. Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile erkek lehine maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin doğru olup olmadığı noktası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun`un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE

2.Davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.