Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6531 E. 2024/2986 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların boşanma taleplerinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının istinaf incelemesinde onanmasının temyizen incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, evlilik birliğinin temelden sarsıldığına dair iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1103 E., 2023/145 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/711 E., 2022/121 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın ve davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın ve davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde; eşinin başka bir kadınla birlikte yaşadığından kendisini çocukları ile sokağa attığını, eşinin, kendisini .... isminde bir kadınla aldattığını ve ...'den bir çocuğu olduğunu, bu çocuğu ...'in eşinin üzerine kaydettiğini, ancak eşinin soybağının reddi davası açtığını, evlilik birliğinin temelden sarsıldığını beyanla eşi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, ortak çocukları ... ve ... lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL, ... lehine aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kendisi için aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 250.000 TL maddî, 500.000 TL manevi tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ile birleştirilen dava dilekçesinde; iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, kadının daha önce açtığı boşanma davasından 29.11.2019 tarihinde feragat ettiğini ve davanın reddine ilişkin kararın kesinleştiğini, kadının Kasım 2019 da televizyon yayınında müvekkiline ve ailesine iftira attığını ve yalan söylediğini, çocuklarla ilgilenmediğini, üç yıl önce evi sebepsiz terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla kadının asıl davasının reddine, açtıkları davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının daha önceden Mersin 2. Aile Mahkemesinin 2019/285 Esas sayılı dava dosyasındaki iddialarının bu davadaki iddialarla aynı olduğu, ilk açtığı davadan 29.11.2019 tarihinde feragat ettiği, bu davadan sonra tarafların bir süre bir araya gelip birlikte yaşadıkları, kadının iddialarının yeni bir olaya dayanmadığı, erkeğin ... isimli bir kadınla yaşadığını ve çocuk sahibi olduğu iddiasının dayanağı Malatya 4. Aile Mahkemesinin 2020/303 E., 2021/811 K. sayılı dosyasında verilen soybağının reddi kararı olduğunu iddia etmiş ise de, bu dosyanın incelenmesinde ... isimli kadının evlilik birliği içinde doğan .... isimli çocuğun soybağının reddedildiği sabit olmakla birlikte, çocuğun dosyamız davalısı erkekle olan bir bağının dosya arasında iddia edilmediği ve delillendirilmediği, her iki taraf tanıklarının beyanlarının tarafların barıştıklarını ve bir süre bir araya geldiklerini kabul ettikleri 2019 yılından öncesi ile ilgili olduğu, dosyaya sunulan delillere göre tarafların feragatle sonuçlanan boşanma davasından sonrası ile ilgili geçimsizliğin ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın ve davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadının asıl davasının reddi ve boşanmanın fer'î talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ve davaların reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davaların reddine ilişkin karar gerekçesinin doğru olduğu, tarafların davalarını ispat edemedikleri, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı gerekçesi ile davacı-davalı kadın ve davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadının asıl davasının reddi ve boşanmanın fer'î talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ve erkeğin davasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında değerlendirmenin yerinde olup olmadığı, asıl ve birleştirilen davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.