Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6532 E. 2024/3092 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2252 E., 2023/1087 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/499 E., 2022/488 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkili ve ailesine sürekli hakaret edip aşağıladığını, müvekkilinin annesine orospu dediğini, her kavgada müvekkiline bağırarak psikolojik şiddet uyguladığını, haftanın dört günü ortak konuta gelmeyerek annesinin evinde kaldığını, yedi yıldır müvekkilinden ayrı uyuduğunu, aynı zamanda davalı-davacının müvekkilini aldatarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL de manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesi ile özetle; dava dilekçesine ekli mesajlardaki yazışmaların doğru olduğunu, ancak aldatmanın olmadığını, iki yıl öncesine ait olup müvekkilinin özür dilediğini ve eşini af ettiğini, sonrasında bu yazışmaları kast ederek müvekkiline kötü davranıp aşağıladığını, orospu şeklinde hakarette bulunduğunu, erkeğin iddia ve at yarışı oynayıp sürekli borçlandığını, bu nedenle müvekkilinin çalışmak zorunda kaldığını, ilgisiz olup birlik görevlerini yerine getirmediğini, çocuğa şerefsiz diye hitap ettiğini, müvekkilini ailesi ile görüştürmeyerek çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, müvekkilini ters ilişkiye zorlayarak cinsel şiddet uyguladığını, mesajları bahane ederek müvekkilini darp ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 1300,00 TL tedbir ve iştirak; kadın yararına aylık 1500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL de manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili 02.02.2022 tarihli dilekçe ile; kendisi için 2.000,00 TL tedbir, çocuk için 1.500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının kayınvalidesinin yanında eşini "bana fatura ödetiyor, bıktım artık, sen adam mısın, salak mısın" tarzında şikayet edip küçümsediği, yedi yıldır ayrı uyuduğu, kadının iddialarının ispatlanmadığı, kadına atfedilen güven sarsıcı davranış eyleminin affedildiği, hükme esas alınmayacağı, bu haliyle kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, çocuk için aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, 1.000,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 10.000.00 TL maddî, 10.000.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunu belirterek kusur tespiti, tazminatların miktarı, iştirak nafakasının fahiş olması yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kadının davasının reddi ve ferileri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karar usul ve kanuna uygun olduğundan tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın vekili özetle; erkeğin davasının kabulü, kadının davasının reddi, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile kadının davasının ve feri taleplerinin reddinin, erkek yararına maddî ve manevî tazminat takdirinin isabetli olup olmadığı, çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ile erkek yararına hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.