"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/525 E., 2023/799 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/324 E., 2021/144 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, düzensiz işlerde çalıştığını, yaklaşık 1-1,5 ay önce ortak evden tamamen ayrılıp annesinin evine sığındığını, müvekkilinin annesinin ve kızının kullandıkları telefonlara bir şekilde casus kamera yüklediğini, uzun süre kendisinin kullandığı LG telefon makinesini çocuk ... kulanması için verdiğini, bu telefonda çıplak kadın resimleri ve müvekkilinin beyanına göre kendisini aldattığı kadının resimlerini gördüğünü, müvekkiline ve yakınlarına "ben sizi her şekilde takip ediyorum, senin bütün ahlaksızlıklarını ortaya sereceğim, seni rahat bırakmayacağım, seni çalıştırmayacağım, sana ekmek yedirmeyeceğim" şeklinde tehdit ve şantajlarda bulunduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılmasına, çocuk yararına aylık 2500,00 TL tedbir ve iştirak, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000.00 TL maddî, 100.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; evliliğin ikinci yılından sonra kadın ve ailesinin müvekkilinin asgari ücretle çalışması ve ev alamamış olması sebebiyle maddî konularda baskı kurmaya ve aşağılamaya başladığını, evlendikleri günden itibaren kadının sürekli olarak ailesiyle olmak isteyerek evini ve müvekkilini ihmal etmeye başladığını, eşinden özür dilemek için kuaföre dükkanına gittiğinde kadını bir adamla el ele gördüğünü, bu olayı kadının "bir daha olmaz" demesi üzerine affettiğini ancak çevreden kadının bu kişinin aracından inerken gördüklerini duyduğunu, yeni bir konut alma teklifini eşinin ya da kendi üzerine devredilmesi şartıyla kabul ettiğini ancak kadının ve babasının buna yanaşmadıklarını ve rencide edici sözlerle müvekkili evden kovduklarını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin babaya bırakılmasına, çocuk yararına aylık 1500,00 TL tedbir ve iştirak, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000.00 TL maddî, 200.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, eşini ölümle tehdit etmek, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemek, eşinin başka bir erkekle birlikteliği olduğu yönünde asılsız isnatlarda bulunmak suretiyle geçimsizlikte tam ve ağır kusurlu olduğu, erkek tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, kadının kusurunun ispat edilemediği gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine, velâyetin anneye tevdiine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 600,00 TL'ye çıkarılmasına, 600,00 TL iştirak nafakasına, kadının düzenli geliri bulunduğundan nafaka talebinin reddine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, asıl davada verilen boşanma hükmünün onanmasını istediğini belirterek erkeğin davasının reddi, kusur, velâyet, nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karar usul ve kanuna uygun olduğundan davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı karşılıklı açılan boşanma davası olup uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine maddî, manevî tazminat verilmesi ve çocuk yararına nafaka şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.