"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2373 E., 2023/914 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/43 E., 2022/180 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davacı anneanne ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile davacı anneanne ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı baba vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma yapılabilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı tarafın duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı anneanne dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kızının öldüğünü, kızı öldüğünde 2,5 aylık olan torununa çocuk on sekiz aylık olana kadar baktığını, süreç içinde çocuğun velâyetini almak için dava açtığını ancak çocuğun babaya verildiğini ve babanın çocuğu teslim aldıktan sonra anneanne ile görüştürmediğini iddia ederek; davacı anneanne ile torunu ... arasında makul sürelerle kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı baba vekili cevap dilekçesinde; Antalya değil Manisa mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı anneannenin kızının intihar ederek ölümünden davalıyı sorumlu tutarak çocuğun velâyeti için dava açtığını, velâyet davası sürecinde çocuğu baba ile görüştürmediğini, velâyet davası reddedildiğinde iki hafta boyunca çocuğu babaya teslim etmediğini, kızının ölümü nedeniyle şikayetçi olduğunu, adli soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini ve kişisel ilişki kurulması halinde davacının çocuğun babasına karşı düşmanlık beslemesi için çabalayacağını iddia ederek; öncelikle yetki itirazının kabulüne, mümkün olmazsa davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Antalya 12. Aile Mahkemesi'nin 17.12.2021 tarihli ve 2021/445 Esas, 2021/704 Karar sayılı kararı ile, mahkemenin yetkisizliğine yetkili ve görevli mahkemenin Manisa Nöbetçi Aile Mahkemesi olduğunun tespitine ve kararın kesinleşmesinden sonra iki hafta içinde talepte bulunulması halinde dosyanın yetkili ve görevli Manisa Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; üçüncü kişilerin, kişisel ilişki süresinin anne ve babaya tanınan genişlikte olmasının beklenemeyeceği, ancak anneanne, dede, büyükanne ve büyükbabalarla torun arasındaki kişisel ilişkinin torunun bu kişilerle aile bağlarını güçlendirmesine, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olması gerektiğini, somut olayda davacının kızının ölümünden sonra davalı aleyhine velâyetin kaldırılması davası açtığı, dava reddedilinceye kadar sadece baba için belirlenen kişisel ilişki günlerinde kısa süreli çocuğu gösterdiği ve davanın sonunda on iki gün boyunca çocuğu babasına teslim etmemesi sebebiyle babada çocuğu alırsa bir daha teslim etmeyeceği korkusunu uyandırdığı, bu suretle taraflar arasında çocuk üzerinden çekişme yaratıldığı ve çocuğun uzun süre babadan uzak kaldığının sabit olduğu, değişen koşullara göre kişisel ilişkinin her an için yeniden düzenlenmesinin mümkün olduğu ve yirmi aydır baba ile yaşayan ve idrak çağında olmayan çocuğun alıştığı figür olan baba ve babanesinden uzun süre ayrı kalamayacağı dikkate alındığında davacı ile torunu arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yararına olmayacağı gerekçesi ile; davanın kısmen kabulü ile davacı anneanne ile torunu Nisa Bilge arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu cumartesi günü saat 09.00'dan l9.00'a kadar, dini bayramların ikinci günü saat 09.00’dan l9.00’a kadar kişisel ilişki kurulmasına; çocuk okul çağına geldiğinde temmuz ayının birinci günü saat 09.00'dan on beşinci günü saat 17.00'ye karar ve sömestr tatillerinin ilk cuma günü saat 09.00'dan takip eden çarşamba günü saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına ve davacı anneanne yararına 5.100,00 TL maktu vekalet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı anneanne vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki süresinin az olduğunu, yazın ve yarıyıl tatilinde kişisel ilişki kurulmamasının doğru olmadığını, yatılı kişisel ilişkinin çocuğun huzurunu tehlikeye düşüreceğinin ispatlanmadığını, çocuğun annesinin öldüğü tarihte 2,5 aylık olduğunu ve 18 aylık olana kadar çocuğa anneannenin baktığını, anneannenin çocuğu on iki gün boyunca babaya teslim etmemesinin sadece davalı babanın iddiası olduğunu ve gerçekleri yansıtmadığını belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda ayın belli günlerinde, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatilinde yatılı kişisel ilişkiye karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı baba vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı anneannenin kızının ölümünden davalıyı sorumlu tutarak çocuğun velâyeti için dava açtığını, velâyet davası sürecinde çocuğu baba ile görüştürmediğini, velâyet davası aleyhine sonuçlandığında iki hafta boyunca çocuğu babaya teslim etmediğini, davacı anneannenin şikayeti üzerine davalı hakkında eşinin intiharı sebebiyle adli soruşturma yürütüldüğünü ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, anneannenin görüş zamanlarını çocuğu babaya karşı düşmanlık beslemesi için kullanacağını, kişisel ilişki sürelerinin çok fazla olduğunu, çocuğun okul çağına geleceği döneme ilişkin olarak şimdiden karar verilmesinin doğru olmadığını, o zamanki koşulların farklılık gösterebileceğini, davacının davayı önce yetkisiz mahkemede açtığını, yetkisizlik kararı verildiğini, yetkili mahkeme olarak karar veren mahkemenin davalı taraf yararına vekâlet ücretine hükmetmesi gerektiğini belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının torununun annesinin vefat etmiş olması nedeniyle kişisel ilişki için gereken olağanüstü koşulun bulunduğu, taraflar arasındaki husumetin kişisel ilişkiye engel olamayacağı, kişisel ilişki kurulmasının hem küçüğün hısımlık bağlarının gelişmesi hem de anneannenin torun sevgisini yaşaması açısından önem taşıdığı, aksi halde torun ile anneanne arasındaki ilişkinin tamamen kopacağı, anneannenin çocuğun annesinin öldüğü tarihten itibaren onsekiz ay süre ile ona baktığı ve torununu ölen kızının yerine koyduğu, küçüğün mahkeme kararı ile babasına tesliminden sonra davalı tarafça da eldeki davada kurulan kişisel ilişkinin engellendiği, davacı tarafından kızının intihar etmesi nedeniyle duygusal olarak başlatılan husumetin davalı tarafından da sürdürüldüğü dikkate alındığında davacı ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasında hukuka ve kamu düzenine aykırı bir durum bulunmadığı, mahkemece davacı ile küçük arasında kademeli olarak kişisel ilişki düzenlemesi yapıldığı, kişisel ilişkinin değişen koşullara göre yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, kişisel ilişkiye karar verilirken gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden küçük ile davacı arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olmasının doğru olmadığı, küçüğün istinaf inceleme tarihindeki yaşı dikkate alındığında küçük ile davacı arasında talep ile bağlı kalınarak yaz tatillerinde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmamasının doğru olmadığı, çocukla üçüncü kişiler arasında kurulacak kişisel ilişkinin anne ve babaya tanınacak genişlikte ve babanın velâyet görevini engelleyecek nitelikte olmaması gerektiğinden bir ayda iki hafta sonu kişisel ilişki kurulmasının doğru görülmediği, davacının talebinin torunu ile makul sürede kişisel ilişki kurulması olduğu, mahkemece "davanın kısmen kabulü" ifadesi kullanılmışsa da davacının davasının tamamen kabul edilmiş olduğu, davanın reddedilen bir bölümü bulunmadığından davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile velâyeti davalı babada bulunan ... ile davacı anneanne arasında her ayın birinci hafta sonu cumartesi günü saat 09.00'dan l9.00'a kadar, dini bayramların ikinci günü saat 09.00’dan l9.00’a kadar, her yıl temmuz ayının birinci gününün saat 10.00'dan yedinci günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına ve davacı anneanne yararına 9.200,00 TL maktu vekalet ücretine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı baba vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı anneanne ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 325 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 5 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı baba vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.