Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6603 E. 2024/3276 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, hükmedilen manevî tazminat ve iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygunluğu ile kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek, çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası ve kadın yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuş, diğer yönleri onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/589 E., 2023/332 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/19 E., 2019/1057 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı dava cevap dilekçelerinde özetle; kadının psikolojisinin bozuk olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 150.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili karşı dava-cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin evi terk ettiğini, kadına şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, çocukla ilgilenmediğini iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 2.500,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TEFE/TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına ticari faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davrandığı, evin birlik görevine katılma yükümlülüğüne aykırı davrandığı, ortak çocuğun infak ve iaşesine katkıda bulunmadığı, erkeğin kadına hakaret ettiği gerekçesi ile asıl davanın reddine ve karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TEFE TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, kadının sabit ve düzenli geliri olduğundan yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 18.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, maddî tazminat talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kişisel ilişki düzenlemesi, iştirak nafakası ile manevî tazminat miktarları ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının karşı dava dilekçesinde erkeğin boşanma dışındaki dava ve taleplerinin reddine karar verilmesi talebiyle birlikte boşanmanın fer'îlerine ilişkin taleplerde bulunulduğu, kadının boşanmaya ilişkin karşı davasının mevcut olmadığını, İlk Derece Mahkemesinin karşı boşanma davası varmış gibi, davanın kabulü ile boşanma kararı vermesinin kanuna açık aykırılık teşkil ettiğini ancak bu yön taraflarca istinafa getirilmediğinden yanılgıya işaret edinilmekle yetinildiği, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik davalı-davacı kadın vekilinin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; karşı dava dilekçesinde boşanma talebinde bulunduğunu belirterek yatılı kişisel ilişki düzenlemesi, iştirak nafakası ile manevî tazminat miktarları ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ve kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği, kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası,175 inci, 182 inci, 323 üncü, 327 inci, 330 uncu ve 331 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Duru yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ile ortak çocuk Duru yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ile ortak çocuk Duru yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.