"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1016 E., 2023/806 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölcük Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/788 E., 2022/211 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacıyı sürekli darp etmesine rağmen davacının evlilik birliğini çocukları için sürdürdüğünü, 2020 yılı Mart ayında davalının İzmir'e iş için gittiğini, fakat orada vahhabi oluşumlara dahil olduğunu, Mart ayının sonlarında eve dönen davalının ortak çocukların okula gitmemesi gerektiğini, kızının ve davacının artık çarşaf giymesi gerektiğini, yoksa kafir olacaklarını belirttiğini, bunları kabul etmeyen büyük oğlu ...'a bıçakla saldırdığını, davacının çocuklarının okula gitmesi gerektiğini söylediğinde onu kafirlikle itham ettiğini ve evi terk ettiğini, davalının kendisinden uzun zamandır haber alınamadığını, evlilik birliğinin yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının yardımlarla geçimini sağlamaya çalıştığını, davalının mallarını muvazaalı olarak elden çıkardığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların her biri yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 180.000,00 TL maddî, 180.000,00 TL manevî tazminata, adli yardım talebinin kabulüne hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı erkeğin, davacıya fiziksel şiddet uygulamak, davacı ve ortak çocuk ...'a çarşaf giyinmeleri hususunda baskı yapmak, müşterek konutu terk etmek, ortak çocukların, davacının ve evin ihtiyaçlarını karşılamamak suretiyle yükümlülüklerine aykırı davrandığı, tam kusurlu davranışlarıyla birliğin temelinden sarsılmasına yol açtığı, ortak çocuk ...' un davalı babası ile görüşmek istemesi, ortak çocuk ...'in de babasını özlemediğini, onunla görüşmek istemediğini, babasının kendisine kızdığını, babasından korktuğunu, ortak çocuklar ... ve ...' un duruşmadaki beyanlarında babalarının kendilerine kötü davrandığını beyan etmeleri karşısında davalı baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisinin çocukların psiko-sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebileceği kanaatine varıldığı ortak çocuklar ... ve ... ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında idrak çağındaki çocukların iradesi ve davalı erkeğin yargılama sırasında ortak konutu yakma girişimi dikkate alındığında kişisel ilişki kurulmamasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarlarının davalının kusuru yanında az olduğunu, kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda davlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, Mahkemece haksız hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarınında fahiş olduğunu, maddi zararı olduğunu ispatlayamadığı, kişisel ilişki kurulmamasının doğru olmadığını İlk Derece Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranla
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalıya yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, Mahkemece hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davacının maddi zararının olduğunu ispatlamadığını, kişisel ilişki kurulmamasının doğru olmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıya yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocuklar ile davalı arasında kişisel ilişki kurulmamasının ve çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 323 üncü, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 9 uncu ve 3 üncü maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.