Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6611 E. 2024/4610 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlenmesi, tazminat miktarı ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin niteliği, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin bozma sebebi oluşturmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/527 E., 2023/779 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/76 E., 2021/35 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkek vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının birlik görevlerini yerine getirmediğini, hakaret ve tehdit ettiğini, sürekli alkol alıp eşyalara zarar verdiğini, kumar oynadığını, üç yıldır evi terk ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı süresinde cevap vermemiş, 19.03.2019 tarihli dilekçe ile davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sürekli define arama işleri ile uğraşan kazandığı parayı bu işe harcayan, kadına hakaret eden, kumar oynayan, üç beş gün eve gelmeyen davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk için reşit olduğu tarihe kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadın çalıştığından nafaka talebinin reddine, koşulları oluştuğundan kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de istinaftan vazgeçtiğinden 21.01.2021 tarihli ek karar ile istinaf başvuru talebinin reddine karar verilmiş, bu kararın erkeğe tebliği üzerine davalı erkek kanun yoluna başvurmamıştır.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının kusur belirlemesi, tazminatların miktarlarına ve tazminatlara faiz talebi hakkında bir karar verilmemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, davalı erkeğin belirlenen kusurları yanında sürekli alkol alıp birlik görevlerini yerine getirmediği, kayınpederine hakaret ettiği, sürekli borçlandığı için alacaklıların kapıya geldiği, bu vakıaların da erkeğe yüklenmek suretiyle erkeğin tam kusurlu olduğu şeklinde gerekçenin düzeltilmesine, kadın yararına boşanma hükmünü kesinleşmesinden itibaren faizi ile birlikte 40.000.00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata kadın vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kadının yoksulluk nafakası talebi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin son fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.