Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6625 E. 2024/3531 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise kusurun kimde olduğu, hangi taraf lehine ve ne miktarda maddi-manevi tazminata hükmedileceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosyadaki tüm belgeler değerlendirilerek, erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasında ağır kusurlu olduğuna dair Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1086 E., 2023/990 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kuşadası Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/213 E., 2021/899 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dilekçelerinde özetle; eşinin isteği üzerine evlenirken işten ayrıldığını müvekkilinin, erkeğin ailesinin her isteğini yapmak zorunda bırakıldığı, işten yorgun gelen, evde ev işlerini de yapan kadını gece geç saatlerde uyandırıp cinsel birlikteliğe zorladığı, eşine karşı ilgisiz davranan erkeğin kendi hayatını yaşadığı, iddia ve şans oyunları oynadığını, kadının annesini arayıp "...'nın akli dengesi bozuk, kafası iyi değil" dediğini iş yerindeki bir kadın ile olağan dışı yakınlaştığına ilişkin dedikodular duyulduğunu, anlaşmalı boşanma görüşmesi sırasında adına kayıtlı konutu akrabasına devrederek eşinden mal kaçırdığının ortaya çıktığını ileri sürerek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı karşı davalı kadın vekili 23.10.2021 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin 25.09.2021 tarihinde işten çıkartıldığını belirterek aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının kininin artarak müvekkiline hakaret ve rencide edici sözler söylediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini ve evi terk ettiğini belirterek kadının davasının ve taleplerinin reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını aldattığı iddiasının ispatlanamadığı, gerek dosyaya sunulan ve davalı tarafça herhangi bir itiraz barındırmayan whatsupp yazışmalarının varlığı, gerek akrabalık veya diğer bir yakınlığın başlı başına tanık beyanı değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı ve bu nedenle yakın akraba olan tanık beyanlarının olmamışı olmuş gibi ifade ettiğine dair delil ve olgunun da dosyada bulunmadığı belirtilerek erkeğin evlenmeden önce borçları olduğu hususunun kadın tarafından bilinmediği ve erkeğin yorgun argın işten eve gelen kadından zorla ailesine yardım etmesini istediği, buna karşılık kadının da davalı karşı davacı erkeğe karşı rencide edici ve aşağılayıcı sözler sarf ettiği, davacı karşı davalının kadının evi terk ettiği ve evle ilgilenmediği iddiasının ise ispatlanmadığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, koşulları oluştuğundan kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat ile 5.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat miktarlarının düşüklüğü ve tedbir nafakası hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, kendi reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen evlilik öncesi borçlarının kadın tarafından bilinmemesi vakıasının ispatlanmadığı,ancak erkeğin erkeğin sık sık şans ve bahis oyunları oynadığı, hizmet dökümlerine göre iki tarafın da çalışmasına, erkeğin babasının da kendilerine maddî destekte bulunmasına rağmen sürekli borçlu olduğu, yine kayın validesini arayarak "onun psikolojisi bozuk, tedavi olması lazım" dediği, bu vakıaların da erkeğe yüklenmesi gerektiği, mahkemece kadın ve erkeğe yüklenen diğer kusurların ise sabit olduğu, sonuç itibariyle erkeğin ağır kusurlu olduğu belirtilerek davacı-karşı davalı kadının kusura esas vakıalara, maddî ve manevî tazminatların miktarına ve tedbir nafakasına; erkeğin kusura esas vakıalara ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, kararın gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, 25.09.2021 tarihinden boşanma kararının kesinleşmesine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, tarafların sair istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakası ile kendi reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan karşılıklı boşanma davalarında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminat şartlarının, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.