Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6624 E. 2024/5464 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/871 E., 2023/701 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/796 E., 2020/148 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşi ile ilgilenmeyip evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, eşini ve çocukları ortada bıraktığı, yurtdışında çalıştığı oradan kadına geçimi için para gönderdiği, geldiği zamanlarda ise anne ve babasının evinde kaldığı, eşi ve çocukların evine gitmediği, çocuklar ile görüşsede kadın ile görüşmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, dışarı hayata ilgili olduğu aile ortamından uzaklaştığı bu sebeple taraflar arasında davalıdan kaynaklanan geçimsizlik olduğu, tarafların ortak çocuklarının sürekli olarak anne yanında kaldığı, alışkın olduğu ortamın anne yanı olduğu, yaşları ve fiziksel itibariyle de anne ilgi ve şefkatine muhtaç oldukları ve uzman raporu da göz önüne alınarak velayetlerinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi de gözönüne alınarak çocuklar için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, kadının çalıştığı düzenli gelirinin olduğu nazara alınarak tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kusurlu olup davacının hiçbir kusuru bulunmadığı, boşanmayla en azından eşinin maddi desteğini yitireceğinden yine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi de göz önüne alınarak davacının maddî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacının kişilik hakları saldırıya uğramadığından, manevî tazminat talebinin reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 700,00'er TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 900,00'er TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde aynı miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi ile nafaka talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe diğer kusurların yanında, "dışarı hayata ilgili olduğu, aile ortamından uzaklaştığı bu sebeple taraflar arasında davalıdan kaynaklanan geçimsizlik olduğu" kusur olarak verilmiş ise de bu hususun ispatlanamadığı, kusur olarak verilemeyeceği, erkeğe kusur olarak verilen diğer hususların sabit olduğu, kadına izafe edilecek kusurun bulunmadığı, erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı olduğu, ekonomik destek yükümlülüğünün devam ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda kanaat getirilen kusur durumu karşısında kusuru bulunmayan ve asgari ücret düzeyinde geliri bulunan kadın lehine asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı ve erkeğin dosyaya eklenen maaş bordrosuna göre aldığı maaş miktarı ve alınan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davalının halen aynı iş yeri ile yurt dışında çalıştığı, kadının asgari ücretle çalıştığı anlaşılmakla, tarafların ekonomik sosyal durumları ve hakkaniyet gözetilerek kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, gerekçenin değiştirilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, taraf vekillerinin sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.