Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6627 E. 2024/4975 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti ve usuli kazanılmış hak iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/165 E., 2023/703 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/41 E., 2022/428 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ailesiyle aynı evde yaşadıklarını, erkek, annesi ve erkek kardeşlerinin kadına fiziksel şiddet, hakaret ve kötü muameleleri olduğunu, davalının küçümsediğini, davalının annesinin de dışarı giderken kadını eve kilitlediğini, en son dayak yediği bir gün kadının babasının eve gelip morluğu gördüğünü, kadının beni götür, dövüyorlar demesi üzerine kadının ailesinin evine gittiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, kadının evlendikten kısa bir süre sonra müşterek konutta yaşamak istemediğini, kendi ailesiyle yaşamak istediğini söylediğini, devamlı evlilik birliğinde huzursuzluk çıkardığını, annesinin rahatsızlığını bahane edip defalarca ortak konutu terk edip günlerce dönmediğini, en son babasının gelip karşı davalıyı evden götürdüğünü, karşı davacının eşinin eve dönmesi için aracılar gönderdiğini ancak olumsuz cevap aldığını belirterek asıl davanın reddine, karşı dava ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, karşı davacı için 50.000,00 TL maddî ( düğün eşya masrafı ), 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin17.05.2017 tarihli ,2016/23 Esas, 2017/475 Karar sayılı kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, kadın lehine daha önce belirlenen 250,00 TL tedbir nafakasının 100,00 TL arttırımı ile dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 350,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 10,000,00 TL maddî, 5,000,00 TL manevî tazminatın kadına ödenmesine, erkeğin davasının reddine karar verilmiş, davalı- karşı davacı erkek vekili, kadının davasının kabulü ve fer'îleri, kendi davasının reddi yönünden istinaf etmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 19.01.2021 tarih, 2018/2995 Esas, 2021/119 Karar sayılı ilamı ile erkeğin istinaf taleplerinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tümden kaldırılmasına, kadının hukuki ehliyeti araştırılıp gerekli yasal işlemler yapıldıktan sonra yargılamaya devam ederek karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan sağlık kurulu raporuyla; kadının toplam IQ:64 olarak saptandığını ve hastada hafif mental retardasyon olduğunun düşünüldüğü, fiil ehliyetinin yeterli olmadığı ve vasi tayinin gerekli olduğunun düşünüldüğü yönünde görüş bildirilmiş, Gebze Sulh Hukuk Mahkemesince kadının kısıtlanmasına, ...' in velâyeti altına bırakılmasına karar verildiği, kadına akıl hastalığı nedeniyle kusur verilemeyeceği, erkeğin ise kadına bağımsız bir konut temin etmediği, kadının kayınvalide, iki kayınbirader ve görümceleri ile birlikte aynı haneyi paylaşmak zorunda kaldığı, kadının kocasının aile bireyleri tarafından dışlandığı, bu kişilerin pazar alışverişine gittiklerinde kadını eve kilitledikleri, kadının birkaç kez erkeğin fiziksel şiddetine maruz kaldığı, bu nedenlerle birkaç kez evi terk etmek zorunda kaldığı, fiziksel şiddet iddiasının dosyaya sunulan adli muayene raporu ile de ispat olunduğu, eşinin aile bireylerinin kendisine karşı olumsuz davranışlarının devam etmesi üzerine kadının kendi ailesinin yanına sığındığı, ispat olunan bu vakıalara göre erkeğin eşine fiziksel, duygusal ve ekonomik şiddet uygulaması nedeniyle tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl dava yönünden açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, kadın için hükmolunan 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, 10.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminatın kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesi ile; hükmedilen nafaka, tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı- karşı davacı taraf istinafında kadının evlenirken akıl hastası olup olmadığı hususunun araştırılmaması, evliliğin yok hükmünde olduğunun kabul edilmemesinin hatalı olduğunu belirtmiş ise de, davalı- karşı davacı erkeğin, evliliğin iptali yönünden bir davası bulunmadığı, kadının eve kilitlenmesi ve ekonomik şiddet uygulanması nedeni ile erkeğe kusur verilmiş ise de, eve kilitleme olayına dair somut, görgüye dayalı delil bulunmadığı, yine dava dilekçesinde ekonomik şiddete vakıa olarak dayanılmadığı, bu nedenle bu iki vakıanın erkeğe kusur olarak verilmesi doğru görülmediği, ancak diğer kusurlu eylemlerin sabit olduğu, erkeğin dayandığı vakıaları ispat edemediği, İlk Derece Mahkemesi tarafından tespit edilen kadının erkeğin kardeşine tokat olayına da vakıa olarak dayanılmadığı dikkate alındığında kadına kusur verilmesi de zaten mümkün olmadığı, netice itibariyle davalı- karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince, nafaka ve tazminat miktarları belirlenirken verilen ilk kararın kadın tarafından istinaf edilmediği gözetilmek suretiyle usulü kazanılmış hak oluştuğu tespiti ile karar verilmiş ise de, Dairemizin kaldırma kararı davacı- karşı davalı kadının vesayeti gerektirir durumu bulunup bulunmadığı, hukuki ehliyetinin araştırılması yönünden olmakla ve çıkan vesayet kararı dikkate alındığında istinafa başvuran taraf yönünden usulü kazanılmış hakka neden olmayacağı, tarafların ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet gereğince tedbir nafakası miktarı uygun ise de yoksulluk nafakası miktarı az olduğu, yine tazminatların miktarlarının da az olduğu, erkeğin maddî tazminat talebi boşanmanın fer'î niteliğinde tazminat niteliğinde olmadığı, karşı davada talep edilen bu tazminat yönünden Harçlar Kanunu 30-32.madde gereğince peşin harç yatırılması için davalı- karşı davacı erkeğe süre verilip yatırılması halinde görev hususu da değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken erkeğin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile erkeğin vakıaya yönelik istinaf talebinin kabulüne, kusura yönelik istinaf talebinin reddine, erkeğin yoksulluk nafakasının irat şeklinde verilmesine yönelik istinaf talebinin kabulüne, kadının yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf talebinin kabulüne, boşanma kararının kesinleşmesi ile bir defaya mahsus olmak üzere toptan 15.000,00 TL yoksulluk nafakasının, 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin maddi tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısmının kaldırılmasına açıklanan hususlara riayet edilerek karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı- karşı davalı kadın vekili; yoksulluk nafakasının toptan ödenmesi ve mıktarı ile hükmedilen tazminat miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2-Davalı- karşı davacı erkek vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının kadın tarafından istinaf edilmemesi nedeniyle miktarlar itibarıyla erkek için usuli kazanılmış hak oluştuğu, tazminatlar , tedbir ve yoksulluk nafakası, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının reddi ile kadının boşanma davasının ve ferilerinin kabulü kararının yerinde olup olmadığı, erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz ...'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.